2 Eylül 2010 Perşembe

Nurdan Dua

Duanız olmasa ne ehemmiyetiniz var? ayetinin ifade ettiği manadan uzak günler yaşıyoruz toplum olarak. Hastalıklarımızı bilmiyoruz ki, çarelerini bir an önce bulalım. Bir çok defa dua eden insan, dualarına hemen cevap verilmemesi kaşısında acaba dualarımız kabul görmiyor mu hissine kapılıyor. Her duaya cevap var. Ama farklı, farklı. Ve zamanı belli değil. Bazen gereklidir anında cevap veriliyor, bazen erteleniyor, bazen daha iyi bir şekilde cevap veriliyor. Bazen isteyen için zararlı oluyor ve bu yüzden farklı şekilde cevaplandırılıyor. Çünkü insan sonsuz bir hayat çizgisinde neyin doğru yada neyin en hayırlısı olduğunu çoğu zaman bilemiyor.

Duanın bir ubudiyet, kulluk olduğunu da unutmamak gerek tabi. İnsan bir vazifesi. Karşılık beklememek en güzeli. Rab ister verir, ister vermez. Mülk onun, irade onun. İstediği şekilde tasarruf eder. Duanın bir kulluk şuuru ile yapıması, o şuurun da insanın özüne yerleşmiş olması en güzeli. Biz O'nun kapısına varalımda, ister açar, ister açmaz, ister hiç bakmaz. Kula düşen sabır ile, hürmet ile, sebat ile beklemek. Emeklemek. Her duanın bir zamanı var ve Rabbin bonus fırsatlar olarak verdiği zamanlar da var hiç şüphesiz. Kullar yol alsın. Zamanın ötesine geçsin diye.

Dua geniş daire, umum için yapılırsa daha berekelidir derler. İsterken insan kendisi için değil, tüm inananlar, darda olanlar, ihtiyacı olanlar için istemeli. Duası umumi olmalı. Kübbe gibi kuşatmalı. Eller sonsuz semaya açılırken, sonsuzluk için istemeli. Herkes için istemeli.

Duanın başı  estagfurullahlar ile başlamalı, başında ve sonunda peygamber efendimiz şefaatçi yapılmalı. Ona selam gönderilmeli.

Duada lisan dili, hal dili iç içe olmalı. Ağlayan gözlerin çağlayanı yürekten gelmeli. Beden söze iştirak etmeli. Birbirini desteklemeli. Filli dua, kavli dua ile bütünleşmeli. Çalışmadan istemek herhalde kimsenin haddi değildir. İnsan sebepler dairesindeki herşeyi yapmalı sonra duaya yüz sürmeli.

Turgay Urgur

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ANAHTAR GENÇLERİMİZDE

       Gençler, öğrencilerimiz, çocuklarımız şüphesiz hepimiz için en büyük değere sahip. Şehirlerimizi, sokaklarımızı, çarşılarımızı, okull...