22 Ağustos 2011 Pazartesi

Düşünce 11


Sms fitreyi anladım da, israf neden durmaz?



 İsrail malını kullanırken, aynı zamanda Gazze’ye hayıflanmak nasıl bir şeydir?



Somalideki açlığın yeni mi farkına vardık?  15 gün öncesi ve 15 gün sonrası sizce ne oldu? Ya da ne olur? …tv sizce kaç gün daha reytinginde hayır duygularımızı şevke getirir? Doyumluk değil tadımlık mı? Ha bu arada, Adam meşhur akbabalı çocuk fotoğrafını çekeli ne kadar zaman oldu? Görüntü geleli çok oldu da hissiyat bu Ramazana mı kaldı? Ehven-i şer taifesi buna ne der?



Olup bitenleri pek çabuk unutmam, unutturulmam göndermiş olduğumuz smslerin sevabına halel getirir mi?  Kesik kesik Müslümanlığımı hatırlamam alt yapı eksikliği ile mi yoksa yapısızlık ile mi açıklanır?



Vergiden zekat oluyorsa, şimdiye kadar kaçıranlar kaç sms ile telafi eder? Vergimi kredi kartı ile ödersem, hesap kesim tarihini beklemem gerekir mi? (yanmak istemiyorum da)



Kim kimi kandırır?



Yoksa tüm bunlar geçici birer heves mi?



Her şeyi tüketen insanoğlu; hayırı, duyarlılığı, insaniyeti de ‘moda’ olarak mı yaşayacak? Tıka basa bir mideyle mi açın halini seyr edecek?



Allah yapmış olduğumuz(nuz) hayırları kabul etsin, iç ve dış aynı olmayı nasip etsin, ülkemizde ve tüm dünyada açlık sıkıntı çekenlerin dertlerini gidersin, 365 gün ve gece  duyarlılık nasip etsin. İslam alemini korusun ve yüceltsin. Çatışmalarda ölenlere şehitlik nasip etsin. Beni de, benim gibileri de ıslah etsin. 



T.urgur   




19 Ağustos 2011 Cuma

Başkaldırı 5



Başkaldırı seninle ilgili öncelikli konuyu önce konuşmandır. 15 şehidin verildiği bir haftada Cuma vaazının gündeminde bile şehitler yok ise ve halen daha hayatın normal aktığı izlenimini vererek gerçeklerin üzeri örtülmeye çalışılıyorsa; yarın benzeri kendimize yapıldığında ağlamanın, sızlamanın hiçbir anlamı yoktur. Olayları görmeme, gördürmeme zihniyeti bilinçsiz bir nesil yaratır. İnsanlar artık tarihlerini, yakın geçmişlerini bilemez hale gelirler. Duyarsız, duyduğunu kavrayamayan insan güruhları oluşur. Daha sonra siz insanlara ne kadar bayrağı, Milleti anlatsanız da gönüllere yerleşen, beyinlere sirayet eden bir şey olmaz.  “Terörist Müslüman, Müslüman Terörist olmaz” dersiniz ama iş yapılanı kınamaya, lanetlemeye geldiğinde birden ‘hoşgörü’ tarafınız depreşir. Her şehit haberi normalmiş gibi algılanmaya başlar, şehit haberinden sonra verilen “çok sert” açıklamalarda kendi sertliğinde açıklama olarak kalır. Araya Ramazan girer, bayram girer, açılım girer, anayasa girer ve biz sanırız ki Feneri ligden düşürünce, gelir vergisini düzenli ödeyince, arabanın modelini yenileyince, 5 TL’ye 3320’ye mesaj gönderince, 10 bin tl tüketim kredisini onaylatınca hepsini birden kurtarırız. Felaha ereriz. Böyle bir baş yerlerde sürünmeye, elindeki cep telefonu ile kafesteki maymun gibi oynaşmaya, tarife tarife gezmeye müstahaktır.

Turgay Urgur

ANAHTAR GENÇLERİMİZDE

       Gençler, öğrencilerimiz, çocuklarımız şüphesiz hepimiz için en büyük değere sahip. Şehirlerimizi, sokaklarımızı, çarşılarımızı, okull...