25 Eylül 2017 Pazartesi

ŞUUR (1)



Şuur; düşünceden beslenir, görgü ile kalıba girer ve davranış olarak kendisini gösterir. Düşünce eksikse, görgü yoksa davranışta samimiyetsizlik olarak kendisini ele verir.

Sözlük şuur için kısaca BİLİNÇ der. Allah (C.C); ayette e fe lâ tezekkerûne ‘Hiç düşünmüyor musunuz?’ diye açık bir şekilde kullarını bilince yani şuura davet eder.

Batıyı ortaçağdan çıkaran şuurdur. Veya şuur arayışıdır. Doğru; belki de sadece maddi yaralara merhem olmuştur ve kendisi gibi düşünenlere hizmet etmiştir lakin bugün tüm dünya kanıksamış bir şekilde aydınlanma, sanayileşme ve teknolojik atılımların sağladığı imkânları kullanmaktadır. Kanıksamış şekilde çünkü aslında içten içe  -dışa vuramadığı bir memnuniyetsizliği yaşamaktadır. Örneğin; petrolü Akdeniz kıyılarından alıp götüren gemiler, Ortadoğulu için hiçbir zaman cruse gemisi olamamıştır. Cruse’u bir kenara bırakalım, petrolü taşıyan yük gemisinin mülteci için 1 adet filikası bile yok. Bu bağlamda aslında batılının şuuru materyalizm ile esnek bir kafesle kafeslenmiştir. Gelişimini kendisi için kendince yapmaktadır. Hümanizm batılının şuuru için slogandan ibaret kalmıştır. Bugün Greenpeace bile -eğer samimi ise- batılının hümanizm sloganından çok daha ötesini başarmıştır. Evet… gizli pazarlıklara inat sokakta küresel savaşlar için soyunan kadının yaptığı aksiyonun ‘cesaret boyutu’; ister yazar olsun, ister sıradan bir vatandaş olsun herkes için gözlemlenmeye değerdir. Evet …. Bugün dünyadaki zulme karşı, ben Müslümanım diyen adamın en hafif itiraz şekli olan buğzunu bile nadir görmekteyiz.    

Will Durant; “Medeniyet bir miras değildir; her nesil onu yeniden inşa etmek zorundadır.” der. Bu, şuurun güncellenmesi mevzuudur. Yani Osmanlı’nın yapamadığı olaydır. Her nesil ifadesine burada her bireyi de ekleyebiliriz. Şuur düşünce ile güncellenmezse ‘tekamüle’ yenik düşer. Çünkü insanın gelişmesi sınırlı değildir. Sonsuzluk arayışı, merak, hayal bu sınırsızlığın nüvelerdir.  “İnşirah suresi;  ‘Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul.’ Fe iza feragta fensab.” İlahi fermanıyla insan şuurun aktivitesini kullarına farz eder. Bacon; ‘Deneyiniz, deneyiniz. Denemeden hiçbir şeye inanmayınız.’ der. İnsan, şuur güncellemesinde farklı yazarları, farklı tarihçileri yani kısaca farklı düşünceleri kendisine uyarlamalıdır. Faydalı gördüklerini denemelidir. Basit ifadesiyle bu; ‘faydalı işlerle meşguliyettir’. Ekin bir deneydir, şiir bir deneydir, fen bilimleri bir deneydir. İnsan bu deney-denemeler sonucunda kalemi, kâğıdı ve silgiyi bulmuştur. IŞIĞI BULMUŞTUR. Keşke bugün çöpü yerden alan bir çocuğun masum şuurunu, Çanakkale’de ölüme giden 15 yaşındaki kahramanın çelik şuurunu insanımıza anlatabilseydik.    


Devam edecek

23 Eylül 2017 Cumartesi

bir insanım

Bir insanım. Tertemiz sokaklarda yürüyorum. Şehrimin park ve bahçelerinde meyve ağaçları var. Su temiz. Hava temiz. Yol temiz.

Esnaflara selam veriyor, çocuklara gülümsüyorum. Arabamın kaportasına değen elbisem batmıyor. Yoldaki çukurlardan üstüme su sıçramıyor.

Bir insanım. Sorumluluklarımı üstlerime, yapılmayanları altlarıma atmıyorum. Uykusuz gecelerim var. Çünkü bana güvenen insanların ‘güvenini’ taşıyorum. Derdim burası, işim burası, sevdam burası.

Bir insanım. Vizyonum sloganlardan ibaret değil. Gerekirse tüm ticari ve insani kariyerimi doğruları söylemek için feda ediyorum. 

Bir insanım. Görmezden gelemem, kulağımı çeviremem ve fikrimi satamam. Satmam.


Turgay URGUR

ANAHTAR GENÇLERİMİZDE

       Gençler, öğrencilerimiz, çocuklarımız şüphesiz hepimiz için en büyük değere sahip. Şehirlerimizi, sokaklarımızı, çarşılarımızı, okull...