23 Ocak 2011 Pazar

Pazar günü 3


Hz. Yakup (A.s)’ın oğlu Yusuf’a olan sevgisinde şefkat öncelikli olandır. Aşk ve muhabbette insan beklenti halindedir, aynı zamanda aşk ve sevginin başkalarının kıskançlık ve nefretini çekme gibi bir özelliği de vardır. Karşılık görmeyen sevgilerde belirli süre sonra maşuktan uzaklaşma hali de olmaktadır. Şefkat ise daha ziyade karşılıksız verilendir. İmam-ı Rabbani’nin Yakup (a.s) hakkındaki sevgi meyilli düşüncesi bu şekilde açıklığa kavuşturulmuştur.  Rahim isminin her şeyi kuşatan büyük tecellisine en güzel örneklerden birisi de hiç şüphesiz insana verilen bu cüzi şefkattir. Biz bunu kendi yavruları gibi herkesin yavrusunu seven annelerde görürüz.

Hz. İsmail’in imtihanı başından sıkıntı geçen tüm diğer Peygamberler gibi ibret verici ve insan olma yolunda öğreticidir. Zorlu çöl şartlarında annesi Hz. Hacer ile hiç pes etmeden yaptığı mücadele ve şeytana karşı vermiş olduğu cevaplar, bizlere zorlandığımız durumlarda nasıl karar vermemiz ve nasıl bir duruş sergilememiz konusunda bizleri aydınlatmaktadırlar. Can ile imtihan zorlu bir imtihandır. Teslimiyet ancak bilinçli olursa bir amaca hizmet eder. Saffat Suresinde “Ey babacığım, sana ne emredildi ise onu yap. İnşaallah beni sabredenlerden bulacaksın, cevabını verdi.”  Günümüz insanı eylem ve söylem arasında farklıklar sergileyen insan tiplerinden epey bir muzdariptir. Peygamberler tarihi ve siyer okumak sağlam duruşlu bir kişilik kazanma yolunda güzel örneklerle doludur.

Nemrud kendisini ilah görmekle mutlu idi. Peki ya emrindeki insanlar ? Can korkusu, mal korkusu, işkence korkusu veya işin diğer boyutu ile rahat yaşama, nefsani yaşama isteği. Yapılana rıza gösterme. Hz. İbrahim ateşlere atılırken seyirci olma gafleti. Keyif ve merak ile bu zulmü izleme isteği. Bakara süresi ayet: Ey müminler ! Yoksa siz, sizden önce gelip geçmiş kavimlerin başlarına gelenler size de gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Yoksulluk ve sıkıntı onlara öylesine dokundu ve öylesine sarsıldılar ki Peygamber ve onunla beraber iman edenler nihayet “Allah’ın yardımı ne zaman gelecek?” dediler. İşte o zaman (onlara) şüphesiz Allah’ın yardımı yakın denildi. Denge insanı olmak onur ister, vakar ister. Zor durumlarda yerini bilmeyi ve bulmayı gerektirir. Metin Boşnak Hocam’ın ifadeleri ile hem Müslüman hem de Türk olmak iki kere şükür ister. Şükür ise kendi cinsinden amel ister. Hakiki şükürden bahsediyorum.

Bir Pazar günü daha son bulurken bu günden kalan en güzel anı sanırım öğrencilerimle gündüz yapmış olduğum ve feyiz aldığım derslerimizdi. Bir masada edebiyat, tarih ve coğrafyayı bir bütün halinde konuşmak; şu ana kadar yapılan okumaları- pırlanta yorumları dinlemek, karşılıklı fikir alış verişinde bulunmak çok ama çok hoştu. Gelecek gözlerinde pırıl pırıl parlayan, düşüncelerinde ilim ahenk bulan, duygularında ise sevgi büyüyen pek kıymetli gençler. İyi ki varsınız. İyi ki sizleri tanımışım.

Turgay Urgur

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ANAHTAR GENÇLERİMİZDE

       Gençler, öğrencilerimiz, çocuklarımız şüphesiz hepimiz için en büyük değere sahip. Şehirlerimizi, sokaklarımızı, çarşılarımızı, okull...