16 Ocak 2011 Pazar

Pazar günü 2


Hastalıklarına, sıkıntılarına ve sorularına cevap arayan Esma-ül  Hüsna da  gerekli şifaları bulur. İlimlerinde Allah’tan bahsetmeyenlerin davranışlarına değil anlatmaya çalıştıkları ilimlere kendi gözümüzle bakmamız gerekir. Çünkü o ilimler bize Allah’ı anlatacaklardır.

Dünyada her şey fazlası ile cismanidir ki cismaniyete bu kadar önem verilmesi cismani bir haşrin varlığına büyük bir delildir. Maddi çerçevede insanın birçok duasına cevap veren Yüce Allah hiç şüphesiz insanın sonsuz yaşama isteğine karşı ilgisiz kalmaz. Onun bu beklentilerini karşılıksız bırakmaz. Bu manada dünya hayatındaki hiç durmayan varlık süreci buranın ahirete bir fidanlık olduğunun gayet açık bir delilidir.

Kuranı okumak insanları ruhsal sıkıntılardan korur. Allah’ı anmak kalbin gıdasıdır. Peygamber Efendimiz altın bir bilezik alan kızı Fatıma’ya 33 defa Allahü ekber, 33 defa Sübhanallah ve 33 defa elhamdülillah demesini öğütlemiştir. O da kendinden bekleneni yapmış elindekini satmış ve aldığı para ile bir köleyi azad etmiştir. Dünya malına nerede nasıl değer verileceğine en güzel delil herhalde budur.

“Bismillah her hayrın başıdır.” diye başlayıp ve insanın hayatına bereket getiren Sözler bu zamanın tüm sıkıntılarına ve her şeyden önce imanların tahkiki olmasına çok güzel birer vesiledir. Hem akla yakınlığı, hem ülfet perdelerini yırtması hem de ikna etmesi ile her Müslüman’ın hayatına yön verme kabiliyetindedirler ve bence öncelikli okunması gerekenlerdir. Çünkü bu zamanda tat vermeyi bir kenara bırakalım kafa karıştırmaktan başka bir iş görmeyen bir çok zaman alıcı çöp bilgi vardır. Zaman ise çok değerlidir. İnsan yeme ve içme gibi hayatında okuması gerekenleri de önem sırasına koymalı, ona göre okumalıdır. Okumak aynı zamanda ‘hayatı okumaktır.’ Hayatı okumak güzel ve doğru kaynağından olmalı.

Sanat-ı Rabbaniyeyi göremeyen insanlar başımıza sanatkar kesildi. Ucube olan heykelleri değil kendi ruhları. Estetik arayan kainattaki güzelliğe bakmalı ve “gölge etmemek” maksadıyla da bu mükemmel, kusursuz tabiat estetiğine yakışmayan betonları dağa taşa dikmemeliler.

Turgay Urgur

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ANAHTAR GENÇLERİMİZDE

       Gençler, öğrencilerimiz, çocuklarımız şüphesiz hepimiz için en büyük değere sahip. Şehirlerimizi, sokaklarımızı, çarşılarımızı, okull...