30 Ocak 2011 Pazar

cam

Aramızda bir cam var,
Senin bana anlattıklarını ben anlayamıyordum.
Sadece bakışlarından ve hareketlerinden,
Anlamaya çalıştım.

Aramızda zaman var,
Sen mutlu iken ben habersizdim.
Farklı hayaller kurmuştuk,
Aynı rüyada buluşamadık.

Aramızda mesafeler var,
Birimiz gelmeliydi.
Kimse cesaret etmedi,
İkimizde hep bekledik.

Aramızda gurur var,
Konuşmadan, istemeden bitmezdi.
Yıllar büyüttü onu,
Sildi süpürdü her bir şeyi.

‘Konuş ve sus’tan ibarettir hayat,
Cesaret edilmeyen konuşmalar ile anlamsız susmalardan.
Bazen ellerin dilinden,
Bazen kendiliğinden susturulmuş diller.
Konuşan ne kadar kendisi ise,
O kadar gerçektir varlık.
Yine de konuşmaz insan,
Korkar.

Diyemez,
“İstiyorum”.
“Gitme” diyemez örneğin.
“Gidelim” diyemez.

İnsan karşısındakiyle konuşmaz,
Kendisiyle konuştuğu kadar.
Anlaşılmak ister,
Anlatmadan.
Sevmeden, sevilmek ister.
Bilmez mi? Vermeden almak, değersizleştirir alınanları.

Bir garip yetenek olur insan,
Birkaç ayrı karakteri oynar yakın sahnelerde.
Ağlaması ile gülmesi pek yakındır,
Utanması ile şımarması pek yakındır.

Bunları birbirinden ayırt etmez insan,
Karman çorman bir gün yaşamak ister.
Doğruyla yanlışı,
Güzelle çirkini bir eder.
Ne anlamı kalır?

Vefalı bir dostun iki cümlesine hasret,
Bir tebessümüne hasret.
İçi dışı bir sohbete hasret,
Yürekten selamına hasret.

Anlaşılan ve dinlenen,
Sözlere hasret.
Aynı mekânı paylaşan,
Ruhlara hasret.

Hayat böyle bir şey işte,
Bir kısmı oyunla geçti.
Bir kısmı oynamayla.
Bir kısmı oynatmayla geçti,
Bir kısmı oynatılmayla.

Hayat böyle bir şey,
Son zamanlarında yazılan ve okunan.
Bitmeye az kalmış,
Bir hikaye.
Yarım kalmış olan her şeyin tümü hayat.

Turgay Urgur




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ANAHTAR GENÇLERİMİZDE

       Gençler, öğrencilerimiz, çocuklarımız şüphesiz hepimiz için en büyük değere sahip. Şehirlerimizi, sokaklarımızı, çarşılarımızı, okull...