………….ler zoru başardılar ve demokrasinin içini boşalttılar. Bir
türlü anlayamadıkları ve idrak edemedikleri özgürlüğü yıllarca başkalarına hem
anlatmaya hem de dayatmaya çalıştılar. Onlar için özgürlük kendilerinin
istediğinin giyinilmesi, kendilerinin istediğinin konuşulmasından ibaret. Bir kısım
idamlar onlar için olağan ve gereklidir, bir kısım zulümler onlar için sistemin
korunmasına hizmet eder, bir kısım sınıflandırmalar onların hayatta kalma
formülüdür. Marx’ın lümpen tabiri onlar
için tek kelimeyle biçilmiş kaftan. Çünkü onlar da kendi soyluluklarının(?)
peşindeler, mirasyedi misali geçmişin değerlerini hem tüketmekte hem de neyi
tükettiklerinin farkında değiller. Aynı zamanda mevcudiyetlerini sorgulayamayan
bir ruh hali içerisindeler, her hangi bir proje ve duruş sergilemekten de çok
uzaktalar. Bu yüzden onlara sadece ‘eleştirmek’ yakışıyor, ‘üretim’ onların kabiliyetleri
arasında bulunmuyor. Geri kalmışlıktan dert yanarlar, geri kalmışlığı
kendilerince nedenleştirirler ama kendileri halkın iradesiyle hiçbir zaman
muktedir olamazlar çünkü somut projeleri yoktur. (Sözde) tabudan dert yanarlar
ama tek tip insan arayışından bir türlü vazgeçemezler.
UR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder