İnsanlar sosyal medyada paylaştıklarını gerçek hayatta
paylaşmıyorlar. Birbirimizi uzaktan sevmekten hoşlanır hale geldik. Belki de
konuşarak, birlikte vakit geçirerek mutlu olmayı çoktan unuttuk. Yakında
taziyeler, düğünler, mevlütler de sanal olarak kutlanırsa şaşırmamak gerek.
·
* *
Hürrem namaza başlamış. Ama
bilirim diziyi kimse izlemiyordur. Hani var yaa… (Ben o diziyi izlemiyorum ama birkaç
defa fragmanını gördüm muhabbeti. ) ne diyelim Allah kabul etsin. Keşke diziyi
eleştirenler veya eleştiren zihniyet; insanların büyük bir heyecanla
izleyebilecekleri, gerçekleri anlatan tarih dizileri yapsalardı da biz de öğrenseydik.
Yapmadan eleştirmek biraz kolaycılık değil mi?
·
* *
Haşmet Babaoğlu bu günkü
yazısında özel hastanenin beş yıldızlı otel ile uluslararası havalimanının bir
sentezi olduğunu yazmış. Diyor ki: burada hiç acı yok mu? Hastanedeki arkadaşı da
ona: “bilirsin acıyı sadece çeken bilir.” “Biz insanlara memnuniyet veriyoruz
ve varsa şikâyetlerini dinliyoruz” demiş. İlave etmiş: “onlar bizim için sadece
müşteri.”
Doğru söze ne hacet. Nerden nereye
geldik. Benim gördüğüm ise bunlara ek olarak kontrolden çıkmış devasa bir
denetimsizlik. Hiçbir gidişimde bana özel hastane adamakıllı bir belge
vermiyor. Hastane yönetiminin inisiyatifine her şeyi vermek ne kadar doğru.
Yoksa kuvvetler ayrılığı bu ülkede çok mu birbirinden ayrı.
·
* *
Dağa çıkma hevesinde olanlar
yanlarına gündemlerini de alır çıkarsa çok hoş olur.
·
* *
Zengin
vergisi, Robin Hood tarzı vd. Şu ana kadar askerliğini yapmak ve dürüst bir
şekilde vergi vermek enayilikti. Çünkü birileri vergi vermez birileri de askere
gitmez. Bir de bunlara çok çalışmanın enayilik olması eklendi. İşin gerçeği
Maliye bakanının Hz. Ömer tarzı adil olacağız demesini de beklemiyordum. Böyle bir
söylem ağır gelirdi.
·
* *
“Ustalık” merkezde istediğimi yaparım keyfiliğini, merkezden
uzaklaştıkça ise kayıtsız uyum sürecini getirdi.
·
* *
Yeni bir hafta yeni umutlar demek. Herkesin
haftası hayırlı ve uğurlu olsun.
Turgay Urgur
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder