16 Haziran 2011 Perşembe

Başkaldırı 4


Başkaldırı kendin olmaktır. İnsanın içinde doğru ve yanlışı ayırt edebilen yaratılıştan gelen doğal bir mekanizma vardır. İnsan ilk seçimini yaptıktan sonra menfaatleri üzerinden ikinci bir değerlendirme daha yapar. Her yeni menfaat unsuru yeni bir seçeneği yanında getirir. Böyle bir iç çatışma bir kişinin içinde birden fazla kişileri oluşturur. Kimlik artık değişken bir özelliğe bürünür. Kişilere, olaylara, kaygılara, gruplara göre değişen klon kimlikler meydana gelir. Klon kimlikler ile biz aynı kişinin iş yerinde, evde, kalabalık bir çevre içinde farklı davrandığını görürüz.

Toplumun kendisi olan kişileri sevmesinin en geçerli sebebi: karşılarında bir tek kişiyi görmeleridir. O bir tek kişinin bireysel ilişkilerde değişmeyen bir tek yöntemi vardır. Bu yöntem kendilerini tanımakla ve karşıdakileri oldukları gibi algılamakla ilişkilidir.

Kendisi kalmakla başkaldıran insanlar zorlu engellerle her zaman karşılaşırlar. Çünkü uyum onlar için abone zihniyetiyle bağdaşmaz. İtiraz ve eleştiri önünde engel tanımaz. Benlik çıkarılıp atılabilecek veya değiştirilebilecek bir özellik değildir. Her hangi bir yeniliği kabullenmeleri için somut faydalar ve uzun vadeli çözümler beklerler. Her şeyden önemlisi idrak dediğimiz mefhumu bizzat kaynak destekli yaşarlar. Duyum, çekim alanı, kitle psikolojisi gibi sosyal yanılgılara mağlup olmazlar.

Turgay Urgur



Güncel

Akşam televizyonda ‘Şefkat tepe’ ile Türklerin, şehitlerin gönlünü almaya çalışacaksın; sabah gazetede Bejan’la ‘gerillaların’. ‘Gerilla’ ifadesi bana ait değildir. 15/06/2011 tarihli Zaman gazetesinin içinde bulabilirsiniz. Buna birileri hoşgörü diyorlar. Buna sınırsız hoşgörü de diyebiliriz. Asıl problem karşımızdaki sorgulamayan, doğrusunu araştırmayan abone kitlesinin bazı özel ortamlarda ayet ve hadis vb. içerikli derslerdeki ruh hallerinin gerçek hayatla baştan sona çelişmesidir. Sünneti seniyenin neresinde iki yüzlülük, insanları (Kürt olsun, Türk olsun) kullanmak, şehide sırt çevirmek vardır. Böyle bir irşat yöntemi olamaz.  Varsa tartışalım, konuşalım. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ANAHTAR GENÇLERİMİZDE

       Gençler, öğrencilerimiz, çocuklarımız şüphesiz hepimiz için en büyük değere sahip. Şehirlerimizi, sokaklarımızı, çarşılarımızı, okull...