28 Mayıs 2011 Cumartesi

DİLENCİ

Her kapını çalışımda,
Gururum serilir dizlerine.
Öylece bakarım,
Ellerine.
Ne var? Ne var diye?

Gözlerin gelir,
Hemen ardından sözlerin.
Sevinç ve hüzün,
Getirirler.

Dilenciyim. Alırım,
Hem mahcup hem de aç.
Kapıların kapanır,
Giderim.

Bu eve gelişim,
İlk değildir.
Bu şehir tanır beni,
Bu sokaklar tanır.

Mesela sabırla beklediğim kapılar tanır,
Ben dilenciğim, yorulmam. Beklerim.

Bir gün …
Kimse fark etmeden,
Ben bile görmeden,
Resmimi çek.
Öyle saf, öyle doğal.
Yıkık bir şehirle bütünleşmiş.
Üstümde her şey eskimiş,
Yüzümde koca bir geçmiş.

Anlasana…
Buraya geldiğim gibi değilim,
Ben eski ben değilim.
Siyah beyazdan siyaha dönen resimler,
Gibiyim.

Resmimi kendi ellerinle yıka,
Arınsın tüm günahlarından.
Damla damla aksın,
İlk gün gibi,
Sana yakışır gibi,
Olsun.

Ama unutma!
O bir dilencinin resmi.
Fakir,pis ve evsiz.
Kimsesiz.

Onu duvarına asamazsın,
Bağrına basamazsın,
Değil mi?
Başucuna hiç mi hiç,
Koyamazsın.

Sözlerim sarhoştur benim,
Yazım anlaşılmaz.
Bakışım korkutur,
Ama yine de acırsın,
Ne de olsa ben bir dilenciyim.
 
 Herkes evine giderken,
Benim nereye gittiğim bilinmez.
Gece ben de uyurum,
Ama nasıl? Kimse bilmez.

Senin verdiklerinle yaşarım,
Ne de olsa ben bir dilenciyim.

Turgay Urgur

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ANAHTAR GENÇLERİMİZDE

       Gençler, öğrencilerimiz, çocuklarımız şüphesiz hepimiz için en büyük değere sahip. Şehirlerimizi, sokaklarımızı, çarşılarımızı, okull...