6 Mayıs 2011 Cuma

Boşluktan bakarak 1

Siz bazen itiraz etmek isteyeceksiniz ama itirazınızın dikkate alınmayacağını düşünerek ve destek göremeyeceğiz korkusu ile bir türlü bunu yerine getiremeyeceksiniz. Başkalarının size karşı olumsuz bir tavır ile bakacağını düşüneceksiniz. Herkesin sustuğu yerde sizce de en iyisi susmak olacak. Düşüncenizle hiç uyuşmayan söylemler ile karşılaşsanız bile buna bir eleştiri getirmek sizin için tümden gruptan ayrılmak çağrışımları yapacak ve siz yine susmayı tercih edeceksiniz. Bu susmanın ilk zamanlarında içinizden konuşacaksınız daha sonraları ise sadece duyduklarınızı tekrarlar hale geleceksiniz. Sizde bir iç yankı mekanizması çalışmaya başlayacak. Yankı mekanizmasını çok iyi bir şekilde uygulayanlar bir üst türeve ‘duyurucu’ geçebilirler.

Bağlandıkça kontrolün sizden kopuşunu göreceksiniz. Bu ‘görme’ önce sizin bilincinizle olacak daha sonra her geçen gün kontrolün kopuşunu fark edemez olacaksınız. Kontrol tamamen sizden çıktığında etrafınızda ‘size benzeyenler’ ile ‘size benzemeyenler’ olarak iki kitle olacak. Siz artık sadece kendi kitlenizin içinde yaşayabilen, orada kendisini rahat hisseden bir üyeye dönüşeceksiniz. Diğer kitle bir zamanlarki ‘siz’ olarak algılanacak. Aralarında farklılıklar olsa bile siz onları bütün göreceksiniz. Aralarından kitlenizle aynı söylemleri paylaşanlar yakınlaşılabilecekler olarak belirlenirken, üyeliğin tüm kurallarını tamamen uygulayıncaya kadar benimsenmeyecekler.

Başlangıç ile geldiğiniz nokta arasında değerlerinizin değiştiği çok bariz olacak. Keskin çizgiler, keskin söylemler ve bunların yansıması olan davranışlar hayatınıza montelenecek. Üçüncü şahıslar tarafından bu farklıklar sizde çok net bir biçimde görülecek ve bu onların size olan yaklaşımlarında ön bir kalkan vazifesi yapacak. Bu yüzden iletişimde doğallık yerine ‘belirli-bilinen’ söylemler yer alacak. Reflex ve tepki kesinlikle hoş görülmemekle birlikte gereksiz görülecek. Tehlikeli alanlar ile izin verilen alanlar oluşturulacak. İzin verilen alanlarda kendi içerisinde katagorilendirilecekler.

 Beyaz ve siyah gözlükleriniz daima olayları okumanızda yanınızda bulunacak. Olaylar kitle ile sadece menfaat-zarar bağlamında etkileşebilirler. Menfaat-zarar dışındaki gelişimlerin herhangi bir değeri yoktur. Bu özellik ‘size benzemeyenler’ ile kuracağınız ilişkilerinde yürütülmesinde belirleyici faktördür.

Değerler dünyanız okunan ve düşünülenler yerine dinlenilen ve anlatılanlardan oluşacak. Hatta değer ve geçerlilik bakımından okunan ve düşünülenlerin çok ötesinde olacak. Bu aynı zamanda kitlenin diğer kitleler ile arasındaki kırmızı çizgilerini meydana getirecek.

Turgay Urgur     

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ANAHTAR GENÇLERİMİZDE

       Gençler, öğrencilerimiz, çocuklarımız şüphesiz hepimiz için en büyük değere sahip. Şehirlerimizi, sokaklarımızı, çarşılarımızı, okull...