30 Mart 2011 Çarşamba

HİKMET


İşi konuşmak tartışmak istemedikleri zaman, işin içinde mutlaka benim gibilerin anlayamadığı bir hikmet vardır. Her yazılan, her çizilen kul yazısı olmaktan çıkar ve sorgulanamaz, konuşulamaz, eleştirilemez bir boyut kazanır. Münazara, mütalaa, muhakeme, muhabbet yerini tek taraflı düşünceye, tek taraflı konuşmaya bırakır. Soru sorulmaz, yorum yapılmaz, fikir beyan edilmez.

“Her doğru her yerde söylenmez.” yerini;

“Hiçbir doğru hiçbir yerde söylenmez.”e,
“Söylemesen de olur”a,
“Söylersen tenkit olur”a,
“Söylersen gıybet olur”a,
“Söylemesen iyi olur”a,
“Görme ve söyleme.”ye,
“Gör ama söyleme.”ye,
“Gör, düşün lakin asla söyleme.”ye,
“Ah çek, inliyor gibi yap ama söyleme.”ye,
“Yanlışları aman görme.”ye,
“Doğru ile yanlışı eleştirme.”ye,
“Ben doğruları söylerim, sen sürekli dinlemede kal.” a

.yazı üstünde bırakmasa da zihin kodlarında çoktan bırakmış. Ekseni kaydırılmak istenmiş.  Üstadın bu gayet hoş ve latif ifadesi ne yazık ki maksadının dışında kullanılmaktadır. İşin ilginci Bediüzzamanın sanki tüm diğer sözleri dikkate alınıyormuş gibi bu doğru sözü her yerde söylenir hale gelmiş. Her yerde, her zaman, her dara düşünce söylenince de zaten taşımış olduğu manaya gayri ihtiyari zıt bir eylemin içinde bulunmuş oluyor. Evet. Sevgili kardeşlerim, “her doğru her yerde söylenmez.” Siz de bu veciz ifadeyi her olayı, her konuyu tartışmanın önüne bir blokaj olarak koymayın.

 Koymayın ki Üstadın Muhakemat isimli eserine haksızlık yapmış olmayasınız,
 Koymayın ki Ashabın içinde farklı düşüncede olan insanlar olduğunu unutmayınız,
Koymayın ki istişare mantığı ile çelişmeyin,
Koymayın ki insanların yanlışlarını başkalarına doğru olarak algılatmayın,
Koymayın ki insanlar onlara Allah’ın vermiş olduğu düşünme, konuşma, paylaşma yeteneklerini özgür bir şekilde kullanabilsin.
Koymayın ki insanlar gazeteleri okusun, okuduklarını değerlendirsin. Okuyor gibi yapmasın.
Koymayın ki hak ve hakikat yine Hak için tartışılsın.

Turgay Urgur

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ANAHTAR GENÇLERİMİZDE

       Gençler, öğrencilerimiz, çocuklarımız şüphesiz hepimiz için en büyük değere sahip. Şehirlerimizi, sokaklarımızı, çarşılarımızı, okull...