29 Aralık 2010 Çarşamba

İnsanlık Hali



Zayıflık ve yetersizlikten istifade ile insan kendisinin yaratılışındaki yerini bulur. O noktadan sonra ilerleme başlar. Diğer bir ifadeyle ‘kendini bilmek’ tir bu. Zamanın kısıtlayıcı olması ve bir gidişatta (sona ulaşma) olma da bu ilerlemede insan için bir kamçı mahiyetindedir.

İnsan kendisine verilmiş güzel vasıfları kullanmakla mesuldür. Yoksa varlığına zıt hareket etmiş olur. Bu vasıfların kendisine bakan faydaları olduğu gibi aynı miktarda başkalarına da bakan faydaları da vardır.

İnsan kulluk vazifesini yapmakla mükelleftir. Dua ve ibadet bu ubudiyetin özünü teşkil eder. Bu aynı zamanda Allah ile kul arasındaki sevginin tezahürüdür, gerçeğe dönüşmesidir. Ubudiyete verilen zaman ve önem onun mahiyetini yansıtır.

Esma-ül Hüsna’nın cilveleri insan tarafından keşfedilmeye her daim maşuktur. Bir hayat Onların peşinde koşsa, Onlarla yansa, Onlarla ansa yeridir. Çünkü insan ancak bu şekilde huzura kavuşur. Diğer hayat uğraşıları bu bağlamda sadece yeme-içme gibi insan için hayatı devam ettirme araçlarıdır. Neyin ne kadar önemli olduğu iyi belirlenmeli ve buna göre bir hayata bakış hazırlanmalıdır.



Turgay Urgur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ANAHTAR GENÇLERİMİZDE

       Gençler, öğrencilerimiz, çocuklarımız şüphesiz hepimiz için en büyük değere sahip. Şehirlerimizi, sokaklarımızı, çarşılarımızı, okull...