6 Ocak 2017 Cuma

Show TV


Dün Show TV’de izledim. Gözlerime inandım. Ne bekleyecektik ki? 

İçinde ‘Şekil olarak Müslümanlığımız’, ‘Ülke olarak geldiğimiz nokta’ ya da güncel polemiği ile ‘Yaşam tarzımız’ var.  Hatta yaşam’dan ziyade YAŞAMA şeklimiz de var. Yaşama giydirdiğimiz kıyafetler var.

Yer İstanbul. Hani ülkemizin en güzide ve gözde ili. Tarihi emanet, eşsiz siluet, Türklüğün medeniyet vitrini olan İstanbul.

Bir cami: Adı Hz. Ömer camisi. ‘Bir kuzuyu kurt kapsa’ titreyen Ömer’in adı verilmiş. Ruhunu verecekler değildi tabi ki, hadi ruhunu geçtik ondan bir düşünce, bir hassasiyet verilseydi keşke. Malumunuz biz de camiye, okula, köprüye isim vermek ayrı bir şereftir ayrı bir hassasiyettir. Bunun kavgasını bile yapmışsızdır. İsim ve yapının bir birini tamamlaması için ise hiçbir nüans yoktur. Gerek de yoktur, her şeyimiz şekilden ibarettir.

Bu kadar girizgâh yeter sanırım. Konuya geçelim.

Bu caminin hemen yanında metruk bir bina. Ama yılların metruğu değil. Yakın zaman önce başlanmış ama bitmemiş, bitirilmemiş, bitittirilmemiş. Belediye aslında binaya müdahale edebilir. ‘Kardeşim neden bitirmiyorsun?’ der. Belki de demiştir. Ama süreç öyle kısa değil ki? Kim bilir kaç bürokratik engelden sonra müdahale edilir, Allah bilir.

Her neyse konuya dönelim. Bu caminin yanındaki bina tiner, uyuşturucu gibi madde bağımlılılarının mekanı olmuş. Muhabir haber yapıyor, polis gençleri alıyor.

Doğru bunun caminin, okulun veya başka bir binanın yanında olmasının farkı yoktur. Yok olmasına da …..

Şimdi kardeşim, biz dünyadaki bu hallerimiz ile öbür tarafta hallenmeyecek miyiz?

Nasıl bir şuurla camiye girip çıkıyoruz da cami çıkışındaki bu durum bizleri etkilemiyor? Amiyane tabirle biz neyin kafasını yaşıyoruz? Hadi metruk binadaki gençler ‘uyuşturucu’ alıyor peki ya biz… Toplum olarak ne alıyoruz da görmemeyi, duymamayı, yazmamayı, suya sabuna dokunmamayı öğreniyoruz ve aynı zamanda ibadetimize, işimize, eğitimimize hiçbir şey yokmuş gibi devam ediyoruz. Okulun yanında tek sigara satılır, görülmez. Caminin yanı uyuşturucu mekanı olmuş, görülmez.

Bize demeyecekler mi? Siz kendi illüzyonunuzda eğlenmişsiniz diye. ‘Gerçek bu değil.’ Demeyecekler mi?
Kendisini sevmezdim ama bir kitabının adı: ‘Allah ile aldatmaktı.’



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ANAHTAR GENÇLERİMİZDE

       Gençler, öğrencilerimiz, çocuklarımız şüphesiz hepimiz için en büyük değere sahip. Şehirlerimizi, sokaklarımızı, çarşılarımızı, okull...