29 Ocak 2017 Pazar

HAYIR (2) devam....

Eve geldiğinde zil çalışmıyordu. Kapıyı birkaç kez tıklattı. Hanımı ‘Sen mi geldin?’ dedi. Mantık derslerinden öğrendiği bir çıkarım aklına geldi. ‘Hayır değil’ dedi.  Ne de olsa ‘hayırın değili’ evetti. Böylece eve girebilecekti. Renkli televizyonun kumandasını sordu. Kumandayı eline alınca aklına TV’yi aldığı gün geldi. ‘Vay be….. hanım hatırlıyor musun?’ ‘Eskiden siyah beyaz izliyorduk.’ ‘Serbest piyasa ekonomine geçince her şeye ulaşılır olmuştu.’ ‘O zaman almıştık.’ Hanımı: ‘Allah razı olsun sağlayanlardan.’ Dedi. İçinden EVET dedi. Acaba hanımı bunu duymuş muydu. Yüzündeki donuk ve kaygılı ifade hanımının dikkatini çekti. Sonra içinden konuşmaya devam etti. Yoksa hanımı da mı onlardandı? Çünkü geçen seçimlerde çok gündeme gelmişti. Her evden 4 kişiden 2si onlara oy veriyordu. ‘Olamaz.’ dedi. Bu korkuyu kafasından def etmek için HALK TV’yi aramaya başladı. Önce FOX’a baktı. Fox’da her zamankinden farklı bir şey bulamadı. Çaresiz Halk TV izleyecekti. Tam kumandanın tuşuna basarken eli yanlışlıkla 1’e gitti. Hanımı ‘Bu kalsın. Bu kalsın.’ Dedi. Ne diyeceğini bilemedi. Kafasına ikinci bir kuşku daha girdi. O evde yokken hanımı TRT ve diğer kanalları mı izliyordu yoksa? Bunu düşünmekten kanalı değiştirmek aklına gelmedi. TRT’de 15 Temmuz Şehitlerini anlatan bir belgesel vardı. Şehit eşleri, babaları ve çocukları konuşuyordu. Ekrana kilitlendi kaldı. Hanımı konuşmaları izlerken usul usul ağlıyordu. Kafasını birden duvardaki resme çevirdi. Yıllar önce Diyarbakır’da şehit edilen amcasının resmiydi. Gözünün önüne amcasıyla geçirdiği günler geldi. Hanımı kocasının resme baktığını görünce ‘Şerefsizler şehit etti amcanı.’ dedi. ‘Bir de mecliste bunları savunan hdp’liler varmış. Onlar da hayır diyecekmiş.‘Elleri kırılsın.’ dedi. ‘Kime diyorsun?’ diye eşine sordu. ‘Kime olacak amcanı şehit edenlere.’ Derin bir iç çekti. Gözünün önüne film şeridi gibi chp-hdp ittifakları geldi. Bir yandan da kulağında eski ezberleri çınladı. Arkadaşlarıyla hep ezber yaparlardı. Ve bu ezberleri siyasi tartışmalarda hep kullanırlardı. ‘Ülke satılıyor.’ ‘Eyaletlere bölünecek.’ ‘Haburdan bunları kim aldı?’ ‘Dolar daha ne kadar olacak?’ gibi birçok ezber vardı. Bu ezberler o kadar işlerine yarıyordu ki anlatılmaz. Örneğin; öğretmen kızı ve damadı yeni ev ve araba almışlardı.  Onlara ev ziyaretine gittiklerinde komşu Adil efendiye ‘hayat pahalılığından’ bahsetmişti. Annesi Emine Hanımistediği eczaneden ilacını alabiliyordu ama nedense -  gariptir 3 tl muayene ücreti adeta kafasında Kemal Kılıçdaroğlu’nun SSK müdürü olduğu zamanlarındaki hastane rezaletlerini çağrıştırıyordu. Bir taraftan kolayca ilacını alırken bir taraftan da ‘Sağlık, okul ücretsiz olur.’ diye ezber pekiştiriyordu. Şehit amcasıyla geçirdiği günler albümden dökülen resimler gibi aklından geçerken, aklına bu ezberlerden uygun olanı gelmedi. Chp-hdp ittifakları için hangi ezber en uygunu olabilirdi ki? Bunu bir an önce dernekteki (ADD) arkadaşlarına sormalıydı.  Kafasını tekrar belgesele çevirdi. Dayamadı ağladı. Hanımı onun bu halini görünce yanına geldi oturtu. ‘Üzülme inşallah çocuklarımızı güzel bir gelecek bekliyor.’ dedi. ‘Amcan ve tüm şehitlerimizden Allah razı olsun.’  dedi. Eşinin bu duasına içinden defalarca EVET dedi.

Belgeselin bitişiyle haberler başladı. Haberlerde MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ GENEL BAŞKANI SAYIN DEVLET BAHÇELİ ile Kemal Bey’in 40 saniyelik basına bilgi verme diyaloğu denk geldi. Sayın Bahçeli bir şey söylemezken, Sayın Kılıçdaroğlu Bahçeli’ye endişelerini aktardığını söyledi. 40 saniye chp’ye ne kadar zaman ayrılması gerektiğini gayet iyi anlatıyordu. Sayın Bahçeli yanlış yapmaz, ülke menfaati için ise asla yapmaz ve yaptırmazdı. Beyninin sağ lobunda Ak parti ve MHP, sol lobunda ise chp ve hdp hologramı belirdi. Tam bu esnada hanımı: ‘Bir çay daha alır mısın?’ dedi. Sağ lob, sol lob, TRT belgeseli, PKK’nın yaptıkları, İstanbul’daki bombalı saldırılar, 15 Temmuz aklında depremler oluşturdu. Hanımı tekrarladı: ‘Bir çay daha alır mısın?’ Hayır diyemezdi. EVET  için henüz hazır değildi. ‘Düşüneceğim’ dedi.


(Devam edecek)  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ANAHTAR GENÇLERİMİZDE

       Gençler, öğrencilerimiz, çocuklarımız şüphesiz hepimiz için en büyük değere sahip. Şehirlerimizi, sokaklarımızı, çarşılarımızı, okull...