Eve geldiğinde zil çalışmıyordu. Kapıyı birkaç kez tıklattı.
Hanımı ‘Sen mi geldin?’ dedi. Mantık derslerinden öğrendiği bir çıkarım aklına
geldi. ‘Hayır değil’ dedi. Ne de olsa
‘hayırın değili’ evetti. Böylece eve girebilecekti. Renkli televizyonun kumandasını
sordu. Kumandayı eline alınca aklına TV’yi aldığı gün geldi. ‘Vay be….. hanım
hatırlıyor musun?’ ‘Eskiden siyah beyaz izliyorduk.’ ‘Serbest piyasa ekonomine
geçince her şeye ulaşılır olmuştu.’ ‘O zaman almıştık.’ Hanımı: ‘Allah razı
olsun sağlayanlardan.’ Dedi. İçinden EVET dedi. Acaba hanımı bunu duymuş muydu.
Yüzündeki donuk ve kaygılı ifade hanımının dikkatini çekti. Sonra içinden
konuşmaya devam etti. Yoksa hanımı da mı onlardandı? Çünkü geçen seçimlerde çok
gündeme gelmişti. Her evden 4 kişiden 2si onlara oy veriyordu. ‘Olamaz.’ dedi.
Bu korkuyu kafasından def etmek için HALK TV’yi aramaya başladı. Önce FOX’a
baktı. Fox’da her zamankinden farklı bir şey bulamadı. Çaresiz Halk TV
izleyecekti. Tam kumandanın tuşuna basarken eli yanlışlıkla 1’e gitti. Hanımı
‘Bu kalsın. Bu kalsın.’ Dedi. Ne diyeceğini bilemedi. Kafasına ikinci bir kuşku
daha girdi. O evde yokken hanımı TRT ve diğer kanalları mı izliyordu yoksa?
Bunu düşünmekten kanalı değiştirmek aklına gelmedi. TRT’de 15 Temmuz
Şehitlerini anlatan bir belgesel vardı. Şehit eşleri, babaları ve çocukları
konuşuyordu. Ekrana kilitlendi kaldı. Hanımı konuşmaları izlerken usul usul
ağlıyordu. Kafasını birden duvardaki resme çevirdi. Yıllar önce Diyarbakır’da
şehit edilen amcasının resmiydi. Gözünün önüne amcasıyla geçirdiği günler
geldi. Hanımı kocasının resme baktığını görünce ‘Şerefsizler şehit etti
amcanı.’ dedi. ‘Bir de mecliste bunları savunan hdp’liler varmış. Onlar da
hayır diyecekmiş.’ ‘Elleri kırılsın.’ dedi. ‘Kime diyorsun?’ diye eşine sordu.
‘Kime olacak amcanı şehit edenlere.’ Derin bir iç çekti. Gözünün önüne film
şeridi gibi chp-hdp ittifakları geldi. Bir yandan da kulağında eski ezberleri
çınladı. Arkadaşlarıyla hep ezber yaparlardı. Ve bu ezberleri siyasi
tartışmalarda hep kullanırlardı. ‘Ülke satılıyor.’ ‘Eyaletlere bölünecek.’
‘Haburdan bunları kim aldı?’ ‘Dolar daha ne kadar olacak?’ gibi birçok ezber
vardı. Bu ezberler o kadar işlerine yarıyordu ki anlatılmaz. Örneğin; öğretmen kızı
ve damadı yeni ev ve araba almışlardı. Onlara
ev ziyaretine gittiklerinde komşu Adil efendiye ‘hayat pahalılığından’
bahsetmişti. Annesi Emine Hanımistediği eczaneden ilacını alabiliyordu ama
nedense - gariptir 3 tl muayene ücreti
adeta kafasında Kemal Kılıçdaroğlu’nun SSK müdürü olduğu zamanlarındaki hastane
rezaletlerini çağrıştırıyordu. Bir taraftan kolayca ilacını alırken bir
taraftan da ‘Sağlık, okul ücretsiz olur.’ diye ezber pekiştiriyordu. Şehit
amcasıyla geçirdiği günler albümden dökülen resimler gibi aklından geçerken,
aklına bu ezberlerden uygun olanı gelmedi. Chp-hdp ittifakları için hangi ezber
en uygunu olabilirdi ki? Bunu bir an önce dernekteki (ADD) arkadaşlarına
sormalıydı. Kafasını tekrar belgesele
çevirdi. Dayamadı ağladı. Hanımı onun bu halini görünce yanına geldi oturtu. ‘Üzülme
inşallah çocuklarımızı güzel bir gelecek bekliyor.’ dedi. ‘Amcan ve tüm
şehitlerimizden Allah razı olsun.’ dedi.
Eşinin bu duasına içinden defalarca EVET dedi.
Belgeselin bitişiyle haberler başladı. Haberlerde MİLLİYETÇİ
HAREKET PARTİSİ GENEL BAŞKANI SAYIN DEVLET BAHÇELİ ile Kemal Bey’in 40
saniyelik basına bilgi verme diyaloğu denk geldi. Sayın Bahçeli bir şey
söylemezken, Sayın Kılıçdaroğlu Bahçeli’ye endişelerini aktardığını söyledi. 40
saniye chp’ye ne kadar zaman ayrılması gerektiğini gayet iyi anlatıyordu. Sayın
Bahçeli yanlış yapmaz, ülke menfaati için ise asla yapmaz ve yaptırmazdı. Beyninin
sağ lobunda Ak parti ve MHP, sol lobunda ise chp ve hdp hologramı belirdi. Tam
bu esnada hanımı: ‘Bir çay daha alır mısın?’ dedi. Sağ lob, sol lob, TRT
belgeseli, PKK’nın yaptıkları, İstanbul’daki bombalı saldırılar, 15 Temmuz
aklında depremler oluşturdu. Hanımı tekrarladı: ‘Bir çay daha alır mısın?’
Hayır diyemezdi. EVET için henüz hazır
değildi. ‘Düşüneceğim’ dedi.
(Devam edecek)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder