Benim gibi kitapla
sonradan tanıştıysanız işiniz çok zordur. Uzun süre konsantre olamıyorsunuz. Ara
ara ‘Neden okuyorum ki?’ sorusu karşınızda hortlayıveriyor. Okuduklarınız aklınızda
kalmıyor. Sözün özü ve hülasası: üstünüzde biraz eğreti duruyor. Her neyse
bunlar bahane değil. Yaşıyorsak ve yaşayacaksak okumaya devam edeceğiz.
Bugünün engelleri önceki
zamanlardan farklı.
Toplum gereksiz yere
ayrışmış durumda. Farklılıklar tabi ki de kendi başlarına birer zenginliktir.
Zenginlik ama zenginlik olarak kullanılabilirse bir değere ulaşmış olurlar. Yoksa
kakafoniden başka bir şey getirmezler.
Okumanın, dinlemenin ve
düşünmenin yerini tümden konuşmaya bıraktık. Hatta eylemin yerini bile
konuşmaya bıraktık. Sivil toplum örgütleri, TV’ler ve insanın olduğu diğer
alanlar ‘konuşma’ ile dolular.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder