8 Aralık 2015 Salı

HASBIHAL


Benim gibi kitapla sonradan tanıştıysanız işiniz çok zordur. Uzun süre konsantre olamıyorsunuz. Ara ara ‘Neden okuyorum ki?’ sorusu karşınızda hortlayıveriyor. Okuduklarınız aklınızda kalmıyor. Sözün özü ve hülasası: üstünüzde biraz eğreti duruyor. Her neyse bunlar bahane değil. Yaşıyorsak ve yaşayacaksak okumaya devam edeceğiz.

Bugünün engelleri önceki zamanlardan farklı.

Toplum gereksiz yere ayrışmış durumda. Farklılıklar tabi ki de kendi başlarına birer zenginliktir. Zenginlik ama zenginlik olarak kullanılabilirse bir değere ulaşmış olurlar. Yoksa kakafoniden başka bir şey getirmezler.

Okumanın, dinlemenin ve düşünmenin yerini tümden konuşmaya bıraktık. Hatta eylemin yerini bile konuşmaya bıraktık. Sivil toplum örgütleri, TV’ler ve insanın olduğu diğer alanlar ‘konuşma’ ile dolular. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ANAHTAR GENÇLERİMİZDE

       Gençler, öğrencilerimiz, çocuklarımız şüphesiz hepimiz için en büyük değere sahip. Şehirlerimizi, sokaklarımızı, çarşılarımızı, okull...