Geleceğimizin mimarları, geçmişimizin savcıları,
ideallerimizin öğretmenleri; sevgili öğrencilerim,
Sizlerden ilham alarak hep birlikte mükemmel çalışmalara
imza attığımız bir dönemi daha bitirdik. Sınıflarınıza girerken dertlerimizi
her daim unuttuk. (Hasta adamı sizin sınıflarınıza getirsek onlar iyileşir
giderdi.) Sizlerle hayatı sevmemiz gerektiğini yeniden öğrendik. Zaman sizlerle
mana kazandı.
Sevgili öğrencilerim, bizler öyle muhteşem ve paha biçilmez
bir toprağın insanlarıyız ki anlatılmaz. Geçmişinden gelen soyluluk bu
coğrafyanın ruhuna işlemiş durumdadır. Bizim insanımızın içindeki kardeşlik,
misafirperverlik, kadirşinaslık ve tüm diğer güzel hasletler genlerinde
olduğundan nesilden nesile kendiliğinden geçer. Onun içindir ki bizler
Türkiye’de Türklüğümüzden dolayı Yüce Yaratıcıya ne kadar şükür etsek
azdır. Türk Milletine ve Vatanına hizmet
etmek çok büyük bir onurdur.
Her hayat kendi başına kâinat içinde müstesna bir yere
sahiptir. Kişi hayatında kendisi olarak kalırsa ve kendi değerini bulunca
varlığını anlamlandırmış olur. Varlığı ile diğer varlıklarla olan bağını anlar.
Huzur dediğimiz mefhum da aslında varlığımızın değerini kavramamızdır. Yaşamak,
yaşamın içinde insan olmak mutlu olmak için yeterlidir.
Fecr, Fatiha, zumer, kunut, yasin, tebareke, kıyamet ve tüm
diğer hepsi. Tüm KİTAP. Okumalı, yazmalı, paylaşmalı, dinlemeli ve yaşamalıyız.
Nasser el Katami’yi internetten dinlemenizi itinayla tavsiye ederim.
İdeoloji, kurum, camia (ve benzeri ne varsa) hiçbirisine
kul, köle, alet, üye olmayınız. Kendinizi kullandırmayın, kendinizi ezdirmeyin.
Toplum içinde birey olarak kalın. İnsanları sevin ama en çok kendinizi ve en
yakınlarınızı sevin.
Zamanın değerini bilmek için onu kullanın. Bilginin nerden
geldiğini ve ne işe yarayacağını öğrenin. Farklı bilgilere ve kişilere karşı ön
yargılı olmak yerine onlardaki artıları görün.
Selam ile,
Turgay Urgur
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder