Mücadele suresi ayet 9’da; ey iman etmiş olanlar, gizli
konuşmalarınızda, kötü fiiller, saldırgan davranışlar ve Elçi’ye itaatsizlik
niyetiyle fesat kurmayı bırakın; bunun yerine fazilet ve Allah’a karşı
sorumluluk bilinci üzerinde görüşmeler yapın.
Kişisel gelişimin bizdeki adı
kulluk bilincidir. Görüşmelerin fazilet ve sorumluluk bilinci çerçevesinde
yapılması insanın hayatındaki birçok olumsuzluğu düzeltecektir.
Saf Suresi ayet 2-3’de; siz ey imana ermiş olanlar! Neden
söyledikleriniz ile yaptıklarınız birbirine uymuyor. Yapmadığınız şeyi
söylemeniz Allah nazarında en tiksinti verici şeydir.
İnsanın içi dışı bir olmalı.
Ölçü Kurani olunca insanlık problemimizi çözmüş olacağız. Günlük sıkıntı ve
sanal dertlerin bizi hırpalamasından korkmayacağız. Eylem ve söylem birlikteliği insanı olgun
yapar.
Mearic Suresi ayet 20-21’de;
başına bir kötülük geldiği zaman sızlanmaya başlar. Bir iyilik ile karşılaşınca
da onu bencilce sahip başka insanlardan uzak tutar.
İnsanı yaratanın onu
tanımasından kolay ne olabilir ki? Hepimiz iyilik ve kötülük zamanında farklı
olmuyor muyuz? Allah bizleri her iki halde de tutarlı davranan kullarından
eylesin.
İntifar Suresi ayet 6’da; Ey
insan! Nedir seni lütuf sahibi Rabbinden uzaklaştıran.
İnsanı kalbinden vuran, bam
teline dokunan bu ayet okundukça gözlerden akan yaşlar her şeyi anlatır.
İnsanın vefasızlığı, unutkanlığı ve tembelliği ortaya serilir. Lakin insan
umutlu olmalı, Rabbinden dilemeye devam etmeli.
Beled suresi ayet 4’de; Gerçek
şu ki, Biz insanı acı, sıkıntı ve imtihan yüklü bir hayata gönderdik.
Kendi kendime hep şunu
soruyorum. Sıkıntısız, acısız hayatlarımız yarın karşımıza nasıl çıkacak diye…
bir de dünyanın muhtelif yerlerinde acı çeken insanlar var iken bu bolluğun
hesabını nasıl öderiz diye… Cevabını biliyorsanız veya bulursanız size zahmet
bana da ulaştırıverin.
Turgay Urgur
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder