16 Ocak 2013 Çarşamba

DEM



Sorgulamak insanın ne haddine ki? İnsan ancak (yapabilirse) hayatı anlayamaya çalışabilir. ‘Başlangıç’ kendimize bakmaktır. ‘Bitiş’ yine kendimizdedir. Başlangıç ve bitiş arasında insan eğer kendisini anlayamadı ise dışarıya fazlasıyla bağımlı hale gelir. Her tür bağımlılık insanı kendisinden uzaklaştırır. Bu kopuş önce insana hoş gelir ama sonradan madde bağımlılığında olduğu gibi insanın benliğini kendisinden alır gider. İlim kendin bilmektir; kendi kendine bilmeye çalışmak, bilmek için kendine dönmektir. Her yeni biliş, dışarıya karşı susmayı ve kendinle konuşmayı beraberinde getirir. Bilen tenkit etmez, düzeltir. Düzelttiği yine kendisidir.

·         *             *  

“Hangi kitap? Hangi kitap?” demenin ne anlamı olabilir ki? Bir TEK kitabımız var. O’nu okumadığımızdan dolayı kendimize bunca eziyet çektiriyoruz. Üstünde konuşmaya, uzun uzun düşünmeye gerek yok. Oku ve itaat et. İtaat et ve kurtul. Önce kendinden kurtulacaksın. İstemekten, dilenmekten kurtul. Sadece bekle. Madem ölümü değiştiremiyorsun, madem bu bilinen bir yolculuk öyleyse sen de BEKLE ve kurtul. Bekle ki zamanın sana doğru gelişini- (ne denli dehşetli gelişinin) farkına var. Bekle ki asıl gidiş için kendini hazırlayabilesin. Bekle ki senin elinde hiçbir şeyin olmadığını gör.

·                         *                       *

“Birbirlerine neyi soruyorlar? O günü mü? O besbelli belirli bir gündür.” İnsanın merakı kendinden başlamalıdır. Kendini merak eden insan kendini öğrenir. Olayları merak eden, başkalarını merak eden ise sadece kendi gördüklerini öğrenir. Ne zaman olacağı değil bana ne olacağı hepsinden önemli olmalıdır.

T.URGUR  

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ANAHTAR GENÇLERİMİZDE

       Gençler, öğrencilerimiz, çocuklarımız şüphesiz hepimiz için en büyük değere sahip. Şehirlerimizi, sokaklarımızı, çarşılarımızı, okull...