8 Mart 2016 Salı

SON GÜNAHIM (3)


Yazmak başa beladır. Dinlemek adamı pasif itaatkâr yapabilir, okumak sessiz bir eylemdir, konuşmak kontrolsüz olabilir. Lakin yazmak var ya…..  başa beladır. Yazarken iki ileriye bir geriye gidersiniz. ‘Oldu mu? Olmadı mı?’ saatlerce bakarsınız. Baktınız olmadı, buruşturup çöpe atarsınız. Sil baştan dersiniz.  

Yazmak başa beladır. Hani, malumunuz; ‘Söz uçar, yazı kalır.’ Derler yaaa. Yazı sadece kalmakla kalmaz, oturur. Çöker, siner ve yerleşir.

Yazı korkutur. Uzun bir vicdan muhasebesinden geçer de gelir. İç bir diyalektik mantığın duvarlarından yansır da gelir. Eğer yazılan yalansa, dolansa, iftiraysa bumerang gibi gün gelir sahibini bulur.  

Sağdan, soldan, inanan, inanmayan kimler varsa yıllar sonra yazılarından tanınır. Haksız infazları, harcanan ömürleri yazdıklarıyla sonsuzlaşır.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

HÂLSİZLİK

  Geceler sana farklı bana farklı, Çok geç anladım sen farklı ben farklı. Gönül sarayımı yıkan, Anladım benden çok farklı. İnsan işte, andan...