(Bir gün televizyon kanallarını gezerken bir şehidimizin töreni görüntüye geldi. Tören esnasında şehidimizin oğlu dedesinin elini tutuyordu. Tören boyunca da torun ve dedenin elleri ayrılmadı. Bu görsel kare o günün akşamında bana doğaçlama olarak aşağıdaki satırları yazdırdı. Allah onlardan ebeden razı olsun.)
O gün ne sıcaktı ne de soğuktu. Hava ile ilgili,
güneş ile ilgili, olduğum yerle ilgili hiçbir şeyi hatırlamıyorum. Aynı yüze
sahip yüzlerce insanı ilk defa görüyordum.
Sadece o gün gülünmemesi, oyun oynanmaması ve
gereksiz yere konuşulmaması gerektiğini hatırlıyorum. Benim ve annemin şimdiki
hali de zaten o gün öğrendiğimiz; gülmemek ve gereksiz yere, gereksiz ise
konuşmamak oldu.
Evden çıkarken dedem elimden tutmuştu. O yaşıma
kadar ve sonrasında ne dedemin ne de başkasının elimi bu kadar uzun süre
tuttuğunu anımsamıyorum. Ben bazen elimi çekmek istesem bile dedem biraz daha
sıkı tutuyor ve elini bırakmama izin vermiyordu.
En önde biz yürüyorduk. Hayatımın en uzun yolunda
yürümüştük. Öyle bir uzunluk ki daha halen o yolda gündüzleri ve geceleri
yürüyorum. Bazen tek, bazen yüzlerceyle. Bazen gözlerim buğulu, bazen acı bir
tebessümle. O günü tekrar yaşamak demek babamla ilgili her şeyimi yine yaşamak
demek.
O gün
öğrendiklerim en değerli olanlardı. Çünkü o gün öğrendiklerimi de babamdan
öğrenmiştim.
Bayrağımızın renginin güzelliğini, vatanımı,
milletimi o gün öğrenmiştim.
O gün öğrendiğim en önemli şey ise; Allah’a olan
inancın ne demek olduğuydu.
O inanç ki! İnsanın canından, sevdiklerinden ve tüm
yaptıklarından daha değerliydi. Bunları öğrenmiştim ama babam gibi olabilir
miyim? Bilmiyorum.
Babamın ve babam gibi başkalarının bu ülke için canını
vermesinin diğer insanlar için ne kadar değeri vardır bilmiyorum. Zaten babam da
mücadelesini veriyorken, böyle bir endişe taşımamıştır.
·
* *
Mefkûresiz insanları gördüğümde, eğlence ve
sefahat sarhoşluğunda ömür tüketenleri gördüğümde yani kısacası her türlü
pespayeliğimizi gördüğümde karşıma babam geliyor. Bakışıyoruz, konuşmuyor. Yüksek
bir dağa doğru yürüyor ve bir anlık arkasına bakıp “henüz yolum bitmedi” diyor.
Babaaaa babaaaaa bizi de götür. Annemi ve beni de
götür.
(Eğer konu vatan ve vatanseverlik ise bizlerin en büyük ibret alacağımız husus tüm şehitlerimizin bu vatan için her şeyden geçerek canlarını seve seve vermesidir sanırım.)
Turgay URGUR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder