24 Ocak 2016 Pazar

Nereye?

Kelimelerle oynadığımız artık yeter.
Çok konuşan, çok eleştiren ve her şeyi bilmek isteyen bir topluma dönüşüyoruz.
Her konuşma, her manşet, her yazı bizleri siyah veya beyazlara iteliyor.
Aradaki renkleri ve tüm tabiatın renklerini kaçırmaya başladık.
Kelimeler, reklamlar, ürünler arasında geri dönüşümler yaşıyoruz.
Oysa böyle bir dünyada başarılı ve mutlu olamayız.
Huzurlu olamayız.
Eğer hayatlarımızın ‘kıymetlenmesini’ ve doğru ‘verimliliklerini’ istiyorsak,
Duygu dünyalarımızın ihtiyacı olan sabır, tevekkül ve iradeye sahip olmalıyız.
Hayat anlatıldığı gibi çok uzun değil.
Önümüzde daha çokkk uzun yıllar yok.
Hayat üç aşağı beş yukarı ortalama bir uzunluğa sahip. (dilerim 5 yukarı olur.)
Onun için hayata dair ‘önem, anlam ve kalite’ önceliğimiz olmalıdır.
Bu gün sosyal medyaya ayrılan zaman işimize, dinlenmemize veya ibadetimize ayrılan zamandan daha nitelikli ise bir şeyleri başarmamız hiç de kolay değil demektir.
Onun için gün sonu değerlendirmelerimizi hassas yapmalıyız.
Eğer kendimiz illa ki 3 siyasi partiden birisi ile ilişkilendiriyorsak,
Olaylara 3. bir göz ile bakamıyorsak, (biz-karşıtımız ve  karşıtımız olmayan)
Kişilerle uğraşıyorsak,
Zaman çok geliyorsa ve bitirmek için kendimize vira dışarıya atıyorsak,
Bir yerde durmalıyız ve soluklanmalıyız.
‘Nereye?’ gidiyoruz,
Acelemiz ne?

Yolumuz doğru mu? 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ANAHTAR GENÇLERİMİZDE

       Gençler, öğrencilerimiz, çocuklarımız şüphesiz hepimiz için en büyük değere sahip. Şehirlerimizi, sokaklarımızı, çarşılarımızı, okull...