19 Şubat 2011 Cumartesi

Düşünce


Bir ülke kendi üretim mallarını geliştirmeli. Kaliteye önem vermelidir. Kendi malımız, kendi düşüncemiz, kendi söylemlerimiz.

Tüketim bir alışkanlık ve hastalık haline dönüşmemeli. İnsan gerekli olanlar ile olmayanlar arasında ayrımı iyi yapmalı. İsraf toplumsal bir salgın olabilir.  

İnsanlar düşüncelerini ifade etmekten çekinmemeli. Eleştiri, düşüncesini söylemek ve çözüm getirmek bir toplumsal alışkanlık haline gelmeli. Konuşan, dinleyen ve yazan bir toplum gelişiyordur.

Yanlış yönetim, yanlış yönlendirmeler mutlaka eleştirilmeli.

Haksızlık ile hak. Haklı ile haksız birbirinden ayrılmalı.

Tedbir ve tevekkül iç içe olmalı.

Okumak geniş bir yelpazede yapılmalı.  

Monolog ile sohbet birbirinden ayrıdır.

Duygu düşünceye kement vurmamalı.

Tatlı dil tatlı bir yüreğin sesidir. Tatlı yürek özüne dönendir.  

Paylaşmak karşılıksız vermektir.

Sömürge olmamak sömürttürmemekle olur.

İnsan konuştukça kendini de tanır. Kendi konuştuğunu dinlemek şartı ile.

Kıskançlık, hırs, kin, düşmanlık insandaki iyi hasletleri öldürür. Kötülüğün olmaması için tımar şarttır. Ruhun tımarı tefekkür, dua ve ibadetle olur.

Çalışmak uzun bir yarıştır. İnsan bu yarışta önünde hep kendisini görmeli. Birincilikte yine kendisi kalmalı. Ama önünde yine kendini görmeli.

Bildiklerinizi bildirin. Bildirin ki doğrulukları ve geçerlilikleri ölçülsün.

Turgay Urgur

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ANAHTAR GENÇLERİMİZDE

       Gençler, öğrencilerimiz, çocuklarımız şüphesiz hepimiz için en büyük değere sahip. Şehirlerimizi, sokaklarımızı, çarşılarımızı, okull...