29 Kasım 2012 Perşembe

İşte 'İNSan' ve nisyan


İşte 'İNSan' ve nisyan
 
İşte ‘İnsan’…. (2 farklı insan)  

Dağların, göklerin, toprağın almadığı sorumluluğu alan,

Verdiği sözlerden hemen dönen, akrabayı ziyareti kesen,

Eşyaya isimlerini veren,

Yasak olan meyveyi yiyen ve kendisine kötülük eden,

Belirli bir süre için dünyaya gönderilen,

Az bir karşılık ile ayetleri satan,

Üstün kılındığını unutan,

Musa’dan ayrıldıktan sonra kendisine buzağıyı tanrı edinen,

Akıllanıp şükreder diye affedilen,

Ellerinin yaptığı işten dolayı ölümü hiç istemeyen,

İşiten ve yine de isyan eden,

Para ile büyü alan, sonra da kendi varlığını satan,

Birbirlerini suçlayan,

Allah’ın mescitlerinde O’nun adının anılmasına engel olan,

Dünyada rezilliği ahirette azabı hak eden,

İnandığında (her şeye rağmen) şefkati ve merhameti bulan,

Her yaptığından haberdar olunan,

Yüzünü mescid-i Haram’a çeviren,

Sabır ve namaz ile Allah’tan yardım isteyen,

Açlık, korku, mallardan azalma ile imtihan edilen,

Gönüllü olarak iyilik yaptığında iyiliğinin karşılığını alan,

Allah’ın indirdiğine uyun denildiğinde biz atalarımızın üzerinde bulduğumuz şeye inanırız diyen,

Bizden önceki kavimlerin başına gelenler onun başına gelmeden cennete gireceğini sanan,

Allah’ın yardımı ne zaman gelecek diyen,

Savaş esnasında korkup geri dönen,

Bir ırmakla imtihan edilen,

Allah rızası için mallarından veren,

Kendisine yettiği kadar sorumluluk verilen,

Bollukta da yoklukta da Allah için harcayan,

Öfkesini yutan, insanları affeden,

Günahlarından dolayı tövbe eden,

Ayakta dururken, yatarken, otururken Allah’ı anan,

Sen bunu boşuna yaratmadın, bizi koru diyen,

Bir iyiliği açıklayan, bir kötülüğü gizleyen,

Açıklanınca hoşuna gitmeyecek olanları sormayan,

Namazlarını hakkıyla kılmaya devam eden,

Günahların açığını da gizlisini de bırakan,

Aslında kendisine kötülük eden ama farkında olmayan,

Ölçü ve tartıyı adaletli yapan,

Denenmek için birbirinden farklı yaratılan,

İsraf ettiğinde sevilmeyen,

Peygamberlere karşı gelmekten sakınan,

Atalarımıza da böyle darlık ve sevinç dokunmuştu diyen,

Hatırlarından geçmediği anda yakalanan,

Hala düşünmeyen,

Kendisine bir zarar dokunduğunda dua eden,

Sıkıntıdan kurtulunca geçip giden,

Hak yerine zannı tutan,

Rablerinin rızası için sabırla çalışan,

Kazandıklarını Allah için harcayan,
Çirkinlikleri güzelliklerle yok eden.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ANAHTAR GENÇLERİMİZDE

       Gençler, öğrencilerimiz, çocuklarımız şüphesiz hepimiz için en büyük değere sahip. Şehirlerimizi, sokaklarımızı, çarşılarımızı, okull...