13 Nisan 2020 Pazartesi

Davutoğlu'ndan CHP'ye

Sayın Davutoğlunun iktidar olamaması için çok neden var. 

Mühimleri:

Gülün yanında ve/veya bazen arkasında yer aldı. Çok yanlış bir konumdu. Türk seçmeninin hafızası gayet iyidir. Türk seçmeni oy kullanırken çok hızlı bir şekilde geçmiş defterleri karıştırır. Bizim insanımızın eski defterleri atmama gibi bir huyu vardır. 

Bir diğeri konuşurken arkada kitapları kullanmasıdır. Hiç mi danışman kullanmıyor? Tabi ki de kullanıyordur ama bu husus onların görebileceği bir detay değil. Çünkü danışmaları Türk seçmenini bilmiyor. Kitap mevzusunu merak edenler olursa sonra anlatabilirim. 

Partinin amblemi ciddi sorun. Meyvesiz ağaç. / Meyvesiz ağaç yaprağı. Özensiz, anlamsız seçilmiş. 

Başka bir neden seçtiği konular. Şu an memleketin derdi olan işler değil. Portakal zamanı karpuz fiyatının anlamı yoktur. Partinin gündem sorunu var. Geriden geliyor. 

Türk siyasetini(Türk insanını) Demirel çözmüştür. Geldiği yer çok önemli. Her zaman iktidara adaydır. Özal söylemleriyle 1 , 2 defa kazanmıştır ve icraa etmiştir. Kafasındakilerinin bir kısmını gerçekleştirebilmiştir. Ki programının adı 'İcraatın içinden' di. Geldi. Başardı. Ama kendi ifadesiyle 2 hataya kurban gitti. Mesut Yılmaz hazıra konmuştur. Malum hazıra dağ dayanmaz. Tansu Çiller Rahmetli Demirel'i dinlediği sürece kazanmaya yaklaşmıştır. En dahisi ve en faydalısı Erbakan olacaktı ama müsaade etmezlerdi. Nitekim etmediler. Hem düşünmüş, hem de düşündüğünü formulize edebilmiştir. Fırsat verildiğinde de hızlı bir şekilde uygulayabilmiştir. Eğer 15 sene şans verilseydi şu an Türkiye dünyanın ilk 3 Devleti içinde olurdu.    

Sayın Cumhurbaşkanımız zaten kişilik itibariyle(duruşu, konuşma şekli, sahiplenişi, mücadelesi, pes etmeyişi ve vefası ile, çalışkanlığı ile)  her türlü, her zaman kazanır. Bu özellikler onun şahsında özeldir. Türk haklı ona her zaman açık çek verir. Türk insanı ona güveniyor. O kadar güveniyor ki onun zamanındaki bazı hataları belirli bir süre sonra adeta yok sayıyor. Seçim sonuçlarını aniden bu değiştiriveriyor ya da onu sürekli BİR numara yapıyor. Aday olduğu sürece kazanacak.  Önceden bu konuyu Cumhurbaşkanımız özelinde karizmatik lider, psikolojik lider ve mitolojik lider diye isimlendirdiğim yazı dizimde anlatmıştım. Böyle bir muhalefetin olduğu bir ülkede kazanması da aslında hepimizin hayrınadır. (Bu bağlamda Cumhurbaşkanımızın başarısını anlatanlara 'yalakalık' yaftası atacağınıza 'Neden, nasıl kazanıyor?Diğerleri 3çeyrek asırdır neden kazanamıyor. Ona bakın. Yoksa Ak partinin seçmenini aziz nesin tespitleriyle değerlendirmeye ve küçümsemeye devam ederseniz sittin(60) sene daha kazanamazsınız./Sövmek kazandırmıyor.)  

Peki Sayın Davutoğlu neden olmaz. Çünkü şu yukarıda anlatmaya çalıştığım yakın zamanın siyasetini bile analiz edememiş(tir). İşin aslı siyasetin değişmeyenleri vardır. Kazanmak için bu değişmeyenleri iyi okumak gerekir. Bu değişmeyenleri çok para harcadığınız danışmanlarınız bile göremeyebilir. Çünkü mesele halkın baktığı yerden bakabilmektir. Bu o kadar hassas bir noktadır ki chp'nin bile yıllarca iktidar olamayışının tek nedenidir. 

Merak edenler için bu değişmeyenleri kısaca açayım. 

Bu değişmeyenler basitlik içerir. Karmaşık, havalı, akademik lafları sevmez. Örneğin belki kılışe gelecek ama Türk seçmeni annesinin, bacısının başındaki örtüye laf edeni sevmez. Hatta onu şekillendiren bile nefret eder. İktidara aday parti bu konuda seçmenini anlayamadıysa ne yapsa yaranamaz. Artı işin bu yönü yapmacıklık kaldırmaz.  Örneğin seçmen dağda olsun, şehirde olsun; yolunun, suyunun, elektiriğinin kolaydan olmasını ister. Yoksa günlük siyasetin içinde geçen onlarca mesele onun için elzem değildir. Çünkü 'gereksinimler' dünyasında yoktur. Diğer bir konu sağlık. Sağlık Türk seçmeninin seçilene not verdiği noktaların başında gelir. Hele bir de Ak parti bu konuda konuyu epey bir üst seviyeye taşıdıysa muhalefetin işi bir tık daha zordur. Son bir basitlik de: GSMH'dan en azından hak ettiğini almaktır. Şu anda EVDE KALabileceği bir ev, markası önemli değil ulaşabileceği bir özel araç Türk seçmeni için lütuf değil haktır. Bunu kimin sağalabileceğine bakar. Yoksa Devlete, Millete hakaret etmiş, silahla veya kalemle ihanet etmiş birilerinin kaç yıl yatacağı Türk seçmenini ilgilendirmez. Neden ilgilendirsin ki? Türk seçmeni uzun süreli Adalet, uzun süreli Hürriyetten yanadır, uzun süreli kalkınmadan yanadır. Şimdi sen İstanbul'da Hastanenin yolunu yapmamayı kendine siyasi başarı görürsen, kusura bakma ama bu ülkede iktidar olmaya aday olamazsın. 

Peki Sayın Davutoğlunun veya CHP'nin veya bir başka partinin hiç mi şansı yok? Hiç mi olmayacak? Olabilir. Nasılı bir sonraki yazımda.  

bu arada başka parti derken IYI partinin o şansı da olmayacak.  

    

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ANAHTAR GENÇLERİMİZDE

       Gençler, öğrencilerimiz, çocuklarımız şüphesiz hepimiz için en büyük değere sahip. Şehirlerimizi, sokaklarımızı, çarşılarımızı, okull...