14 Temmuz 2015 Salı

Terminatör 4


İncilde ‘iyi ve kötü’ insanın kaderi için savaşır. Terminatör serilerinde de aynı düşünceyi görürüz. Filmi izlerken baştan sona sinemaya uyarlanmış Yeni Tevrat ve Eski Tevrat’ı görüyoruz. Cameron bu bağlamda işini düzgün yapıyor. Çoğunluğun kitap (kutsal kitaplar dahil) okumadığı bir dünyada herkese bir şekilde Terminatör ile kitabı okutuyor.

Filmi son gününde sinemada izledim. Eskiden beri filmlerin 2’den sonraki serilerine karşı ön yargılı olmuşumdur. Büyük oranda da maalesef bu önyargılarım ‘serilerin başarısız 3. ve 4. Filmleriye’ gerçekleşti. Film baştan sona 4-5 kişi arasında geçiyor. Düşman belli, korunacak olan belli. Boks maçını andıran dövüşler belirli bir süreden sonra insanı sıkıyor. Tema gayet belli. Genesis’te (İlk yaratılışta) işlerin düzgün ilerlemesini sağlamak. Bunu sağlamak için geri gitmek. Sonlara doğru yaklaştığımızda itiraf çok yerinde: geleceği kimse bilemez. Sarah Connar ve T-101 önceki serilerde de olduğu gibi gospel’ı vaaz eden peygamberler modunda hareket ediyorlar. Geçmiş dahil bir yere gidilecekse ışıkla gidilip geliniyor. Eski ahitte olduğu gibi “Let there be light” mantığı ile hareket ediliyor.

Serinin 4. Filmdeki 1. Gün 2. Gün 3. Gün geçişleri de bizlere yine İncildeki süreci anımsatıyor. Sknetteki geriye sayan sayaç ve alt yazı da geçen zaman hatırlatması tam da bununla örtüşüyor. Judgement Day’e(Kıyamet gününe) hazırlanın mesajı filmin tavsiyelerinden.
------

Çok harika bir film değildi. Ama yine de izlenmeye değer olduğunu düşünüyorum. Bu tarz serilerde çok harika filmler bulmak artık imkânsız gibi zamanınız olursa izleyin derim. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ANAHTAR GENÇLERİMİZDE

       Gençler, öğrencilerimiz, çocuklarımız şüphesiz hepimiz için en büyük değere sahip. Şehirlerimizi, sokaklarımızı, çarşılarımızı, okull...