Şu mübarek günlerde,
İslam aleminin çekmiş olduğu acıları anlatan bir yazı yazmak isterdim. Keşke
vurdumduymazlığımızı, hayatı devam ettirişimizi, yaşarmayan gözlerimizi
anlatabilseydim. Kesilmeyen iştahlarımızı, doymayan nefislerimizi, şuursuzca
eğlencelerimizi aktarabilseydim. Zamanı hoyratça harcayışlarımızı,
tembelliğimizi, israflarımızı dillendirebilseydim.
İtiraf bile edemiyoruz
ama sosyal olarak durumumuz parlak değil. Media zırvalığı benliklerimizi ve
düşünce dünyalarımızı elimizden aldı. Duygulanamıyoruz. Ağlayamıyoruz. Harekete
geçemiyoruz. Cep telefonları, bilgisayarlar, AVM’ler ve televizyonların arasına
sıkıştık kaldık.
Gerçek dünyadan
okullarımız da uzak, camilerimiz de uzak. Aralarda da kendi sistemlerini
oturtmaya çalışan cemaat türevleri var.
Bireysellik aldı başını
gidiyor. Aile ziyaretlerini bir kenara bırakın aile içinde bile her bireyin
ayrı ayrı dünyaları oluştu. Belki de tek buluşulan ortak nokta yemek saatleri.
Durum vahim. Günahlarımız,
hatalarımız ve miskinliğimiz ile adeta kendi halimize terk edildik.
Allah hepimizi ıslah
etsin.
TURGAY URGUR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder