3 Temmuz 2015 Cuma

KENDİMCE


Şu mübarek günlerde, İslam aleminin çekmiş olduğu acıları anlatan bir yazı yazmak isterdim. Keşke vurdumduymazlığımızı, hayatı devam ettirişimizi, yaşarmayan gözlerimizi anlatabilseydim. Kesilmeyen iştahlarımızı, doymayan nefislerimizi, şuursuzca eğlencelerimizi aktarabilseydim. Zamanı hoyratça harcayışlarımızı, tembelliğimizi, israflarımızı dillendirebilseydim.

İtiraf bile edemiyoruz ama sosyal olarak durumumuz parlak değil. Media zırvalığı benliklerimizi ve düşünce dünyalarımızı elimizden aldı. Duygulanamıyoruz. Ağlayamıyoruz. Harekete geçemiyoruz. Cep telefonları, bilgisayarlar, AVM’ler ve televizyonların arasına sıkıştık kaldık.

Gerçek dünyadan okullarımız da uzak, camilerimiz de uzak. Aralarda da kendi sistemlerini oturtmaya çalışan cemaat türevleri var.

Bireysellik aldı başını gidiyor. Aile ziyaretlerini bir kenara bırakın aile içinde bile her bireyin ayrı ayrı dünyaları oluştu. Belki de tek buluşulan ortak nokta yemek saatleri.

Durum vahim. Günahlarımız, hatalarımız ve miskinliğimiz ile adeta kendi halimize terk edildik.

Allah hepimizi ıslah etsin.  


TURGAY URGUR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ANAHTAR GENÇLERİMİZDE

       Gençler, öğrencilerimiz, çocuklarımız şüphesiz hepimiz için en büyük değere sahip. Şehirlerimizi, sokaklarımızı, çarşılarımızı, okull...