3 Ocak 2015 Cumartesi

METRUK

METRUK 1 / TURGAY URGUR

Biraz zorlayarak,
Gıcırdayarak açılan kapıdan girdim.
Sonuna kadar açamadım.
Soğuk ve benimsenmiş bir
Terkedilmişlik karşıladı.
Rutubetli ve ışıksız bir
Çaresizlik karşıladı.
“Ayakkabıları çıkarma” dedi,
Oysa… bir zamanlar… dedim.
Senin de şimdi düşündüğün gibi,
Geçmiş canlandı.
Oda canlandı. Eşyalar bir an geriye geldi.
Bir an sesleri duydum.
Parça parça…
Kesik kesik… ve boğuk.
Baktığım her köşede duydum ve duymamla kayboldular.
Bakınca kayboluyorlardı.
Gözlerimi kapattım,
Şimdi en azından daha uzun konuşmaları duyar gibi oldum.
Anlaşılmayan bir konuşma şekliydi,
Herkesin sesi aynı anda geliyordu.
Zihnimin tırmalandığını hissettim,
İçim acıdı. Yine de anlamak ve duymak için uğraştım.
Ama sessizlik onları da bastırdı.
Panoların çivi izleri ve köşelerinin isleri kalmıştı.
Her sökülmüş panodon, her kırık dolaptan,
Her düşmüş resimden isler kalmıştı.
Kendimi ne kadar zorlasam da renkleri hatırlayamadım.  
(devam edecek….)

Turgay urgur

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ANAHTAR GENÇLERİMİZDE

       Gençler, öğrencilerimiz, çocuklarımız şüphesiz hepimiz için en büyük değere sahip. Şehirlerimizi, sokaklarımızı, çarşılarımızı, okull...