11 Ocak 2015 Pazar

BİRLİK

BİRLİK / TURGAY URGUR


Henüz bir dil bulamadık. Toplum olarak epey bir zamandır arıyoruz lakin doğruyu, barışı, eğitimi, geliri, helal ve haramı anlatan bir dili henüz oluşturamadık. Malumumuz dil bir zamanlar ideolojik baskı aracı olarak şekilden şekilden girdi. Sırf geçmişi külliyen silme adına yolundukça yolundu. Şimdilerde külliye kelimesi bile travmatik çağrışımlar yaptırabiliyor. Oysa kelimeleri sadeleştirmekten ziyade düşüncelerimizi ve duygularımızı sadeleştirmeliydik. Kendimizin anlayabileceği türden cümleler kursaydık ve illaki kendimizi bir yerlere angaje oldurmak için zorlamasaydık, basit tartışmalardan ve fasit dairelerden kurtulmuş olacaktık. İşte o zaman; ilerlemeye, zenginleşmeye ve huzurlu yaşamlara çok daha yakın olacaktık. Kendimizi başkalarında aramayı bıraksaydık; bir gruba, topluluğa girerken öz benliğimizi kapının girişinde ceketle birlikte askıya asmaktan vazgeçseydik her farklı sözün ne kadar büyük bir zenginlik olduğunun tadına varacaktık. Son aylarda parti veya topluluk olsun fark etmez, zorunluymuş gibi hissettiğimiz taraftarlıkların bizleri yalancı şahitliğe ve bilirkişiliğe tevcih ettiğini gördük. İhtilal dönemlerinden, iç çatışmalarımızdan, ötekileştirmelerden ders almadığımız ortaya çıktı. Birileri halen daha bizde tahrik edebilecekleri ve bizleri ayrıştırabilecekleri yerleri bulabiliyorlar. İşte bu zayıf noktalarımızı iyileştirmeye ihtiyacımız var.  

     

TURGAY  URGUR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ANAHTAR GENÇLERİMİZDE

       Gençler, öğrencilerimiz, çocuklarımız şüphesiz hepimiz için en büyük değere sahip. Şehirlerimizi, sokaklarımızı, çarşılarımızı, okull...