BİRLİK / TURGAY URGUR
Henüz bir dil bulamadık. Toplum olarak epey bir zamandır arıyoruz lakin
doğruyu, barışı, eğitimi, geliri, helal ve haramı anlatan bir dili henüz
oluşturamadık. Malumumuz dil bir zamanlar ideolojik baskı aracı olarak şekilden
şekilden girdi. Sırf geçmişi külliyen
silme adına yolundukça yolundu. Şimdilerde külliye kelimesi bile travmatik
çağrışımlar yaptırabiliyor. Oysa kelimeleri sadeleştirmekten ziyade düşüncelerimizi
ve duygularımızı sadeleştirmeliydik. Kendimizin anlayabileceği türden cümleler
kursaydık ve illaki kendimizi bir yerlere angaje oldurmak için zorlamasaydık,
basit tartışmalardan ve fasit dairelerden kurtulmuş olacaktık. İşte o zaman; ilerlemeye,
zenginleşmeye ve huzurlu yaşamlara çok daha yakın olacaktık. Kendimizi başkalarında
aramayı bıraksaydık; bir gruba, topluluğa girerken öz benliğimizi kapının girişinde
ceketle birlikte askıya asmaktan vazgeçseydik her farklı sözün ne kadar büyük
bir zenginlik olduğunun tadına varacaktık. Son aylarda parti veya topluluk
olsun fark etmez, zorunluymuş gibi hissettiğimiz taraftarlıkların bizleri
yalancı şahitliğe ve bilirkişiliğe tevcih ettiğini gördük. İhtilal
dönemlerinden, iç çatışmalarımızdan, ötekileştirmelerden ders almadığımız
ortaya çıktı. Birileri halen daha bizde tahrik edebilecekleri ve bizleri
ayrıştırabilecekleri yerleri bulabiliyorlar. İşte bu zayıf noktalarımızı
iyileştirmeye ihtiyacımız var.
TURGAY URGUR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder