8 Şubat 2014 Cumartesi

KAYIP BÜYÜK / turgayca


Demokrasi, insanlık ve gelecek adına kaybımız çok büyük. Ülkemizin ışık hızına ulaşmış gündemlerinin maalesef bizlere ve gelecek nesillere kattığı hiçbir şey yok. Her türlü duygumuz sömürüle sömürüle adeta beynimiz kurutuluyor. Güven, inanç, sevgi, paylaşım duygularımızı hızla yitirdik. Yerlerini korku ve meczup bir bireysellik aldı. Düşüncelerimiz, mefkûrelerimiz içine kapanıyor. Manipüle edilmiş bilgi bombardımanları ile mutlaka taraf olmaya zorlanıyoruz. Taraf olmamak şüphe uyandırıyor.

17 Aralık birçok şeyin üzerindeki örtüyü kaldırdı. Toplumda sanki sadece birileri ve bu birilerinin düşmanı veya alternatifi var. Oysa gündemin dışındaki kişiler; yani tek tek vatandaşlar ülkenin asıl mayasını oluşturuyor. Vatandaşlık sorumluluğunu yerine getiren, en az sen-ben kadar Devletini ve Milletini seven insanlardan bahsediyorum. Bu insanlar; kadrolaşma, iktidar, makam, mevki, şöhret vb kaygıları taşımıyorlar. Lakin günü oyalayan kurgu gündemler ve karşılıklı yürütülen psikolojik savaşların söylemleri onları, bizleri, sizleri, beni, seni, onu yani hepimizi yok sayıyor. Söz hakkı, davranış hakkı tanımıyor. Varlığımızın tek belirtisi 4 yılda seçimlerde verdiğimiz oylardan ibaretmiş gibi bizlere kabullendiriliyor. Her türlü emeğin sahibi olan sade vatandaşlar kabullendirilmiş bir çaresizliğe zorlanıyor. Farklı konularda hararetli değişimlerin yaşandığı bu son yıllarda ve özellikle son 45 günde olayları değil kişileri ya da grupları konuştuk veya konuşturulduk. Hırsızlıktan ziyade hırsızlığı yapan, gizli bir örgütlenmeden ziyade kimlerin yaptığı ön plana çıkarıldı. Ancak geri toplumlarda olacak şekilde faile göre eylem(ler) nitelik değiştirdi. Yine ancak ilkel toplumlarda gelişecek tarzda faillerin başka eylemleri dikkat dağıtmak için asıl konuların önüne geçirilmeye çalışıldı. Son tahlilde ise ister kendisini çok tecrübeli sanan siyasal iktidar olsun isterse kendisini dünyayı kurtarmaya adamış hareketler olsun, hepsi sınıfta kaldı. Herkes için zorlu bir deneme süreci olan bu kadarcık kısa süreli ama ani değişimler; birileri için demokrasi ve insan hakları ve bir başkaları için kul hakları için hiç de hazır olmadığımızı tüm herkese duyurdu. Bedel ağır olduğu gibi ortaya kötü de bir karne çıktı. Toplum olarak öz-eleştiriden yoksun olduğumuz, gizliden iş yürütmeye eğilimimiz, vefadan yoksun oluşumuz ve bence en önemlisi de Türkiye’yi sadece kendimiz gibi olanlardan oluşturmak istediğimiz ifşa oldu.

Allah birliğimizi ve dirliğimizi bozmasın. Hepimize özgür iradeler ve muhakeme nasip etsin.

Turgay Urgur


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ANAHTAR GENÇLERİMİZDE

       Gençler, öğrencilerimiz, çocuklarımız şüphesiz hepimiz için en büyük değere sahip. Şehirlerimizi, sokaklarımızı, çarşılarımızı, okull...