Hakan
Şükür, Ak partinin ‘popüler siyaset’ arayışındaki en bariz örneklerdendi.
Siyasi bir kimliği, siyasal bilgi birikimi yoktu. Özellikleri: tanınmış olmak
ve bir diğeri de cemaate olan yakınlığıydı.
Hiçbir
parti uygulamasına itiraz etmedi. Partisini ve liderini eleştirmedi. Her
yapılanı izledi. Eğitim, sağlık, ekonomi alanında her hangi parlak bir fikri
olmadı. Alanı olan spor konusunda da dikkate değer bir çalışmasına rastlayan
olmadı.
Vekillik
yaparken aynı zamanda TRT’den hatırı sayılı miktarda almış olduğu ‘spor
yorumları’ maaşı ile gündeme geldi. Kimse ondan (kendisi de dahil) siyaset
konuşmasını istemiyordu.
Peki
böyle olacaksa… vekil neden maaş alır? Ne iş yapar?
Bugün
eline tutuşturulan bir metin ile istifa etmiş.
Peki ne
oldu? Popüler siyaset bir değerini mi kaybetti? – Arkasından dalga dalga
kopuşlar mı olacak? – Yoksa vekilliği boyunca tek yaptığı iş bu mu olacak?
Hayır sadece kendisinde istenileni yerine getirdi.
Ak parti
popüler vekil tercihine inşallah bir son verir. Vekil sadece vekillik
yapmalıdır. Liyakat ön planda olmalıdır.
Bu tarz
siyasetin ülkemize kazandıracağı bir şey yoktur. Vitrin ve fotoğraf siyaseti
için aday devşirmek samimi bir yapılanma değildir. Herkes kendi ilgi alanında
iş yapmalı ve eğer kişinin zamanı yoksa vekillik alanını boşuna meşgul
etmemelidir.
·
* *
Cemaat
iğneyi ne zaman kendisine batıracak? Öz eleştiri yapılacak hiç mi bir nokta
yok?
·
* *
Turgay
urgur
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder