30 Ekim 2010 Cumartesi

Düşününce.

Bir kitap, bir eleştiri, bir şiir, bir makale o toplumun malzemesi olabilmesi için içerisinde o topluma ait kültürel, tarihsel ve bence en önemlisi dine ait kodları barındırmalı. Bu zamanda bu üç unsuru bazen tek tek, bazen de iç içe içerisinde barındırmayan edebi ürünler pop kültürün kullan-at mantığında erimeye mahkumdur. İkinci bir şık olarakta bunları içinde taşımayan yapıtların lastik gibi uzatılabilen, uzadıkça gerçeklikten ve tekamülden uzaklaşan bundan dolayı da üzerinde saatlerce tartışılabilinen ama bir türlü sonuçlandırılamayan ürünler olması ihtimali vardır. Dine ait kodları barındırması gerektiği konunun şimşekleri üzerine çeken kısmıdır. Lakin toplumun şu anda pilli oyuncak gibi etrafı çevrilmiş alanda önündekilere çarpıp çarpıp ileri geri gitmesi, kendisine iradeli bir yol çizememesi bunun en güzel öreniğidir. Bilgiye ve tüketim malzemesine ulaşım kolaylığı ülkemin-ülkümün insanlığına düşünce ve hissiyat bulantısı getirmemeli. Artık yazarken, konuşurken secularizimin demir çerçevesinden çıkmanın ve teokratik endişe cinnetlerinden kurtulmanın zamanı geldi.

Turgay Urgur

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ANAHTAR GENÇLERİMİZDE

       Gençler, öğrencilerimiz, çocuklarımız şüphesiz hepimiz için en büyük değere sahip. Şehirlerimizi, sokaklarımızı, çarşılarımızı, okull...