Çok soğuk parçaladı,
Çok sıcak hırpaladı.
Depremler ufaladı.
Rüzgârlar zımparaladı.
Yağmurlar cilaladı ve
yumruladı.
Gelen geçen bastı,
kırdı, dağıttı.
Bir o yana, bir bu
yana attı.
Sular, seller
yerimden etti.
Gah toynak, gah ayak
eşeledi.
Karıldım, karıştırıldım.
Un ufak elendim.
Savruldum.
Taştım.
Ne de olsa taştım.
Hepsine dayandım.
Ateşte piştim. Ateş sandılar.
Üst üste dikilişime
kandılar.
Bağırlarına basıp
yandılar.
Karınlarına basıp açlık
bastırdılar.
Çocukların oyununa
katıldım,
Mina’da şeytana
atıldım,
‘Övünsen mi?’
bilemedim. Parayla bile satıldım.
Çokluğuma değil, azlığıma 'değer' verdiler,
Çoğu şey gibi renklilerime rağbet ettiler.
Dağ oldum yolları kapattım,
Bismillah diyen tohumlara sinemi açtım.
Kurda, kuşa yuva oldum.
Nice günahların üstüne yıkıldım.
Çokluğuma değil, azlığıma 'değer' verdiler,
Çoğu şey gibi renklilerime rağbet ettiler.
Dağ oldum yolları kapattım,
Bismillah diyen tohumlara sinemi açtım.
Kurda, kuşa yuva oldum.
Nice günahların üstüne yıkıldım.
Gün geldi dinamitle
patlatıldım,
Geçilen yol,
Dayanılan duvar
oldum,
Hem nadir hem de nadide olunca,
Parmakta yüzük,
Parmakta yüzük,
Elde tesbih oldum.
ilahi adalet!
Kalbin katılığını benden bildiler,
Safra ve böbrekte acı çektiler.
Taştım.
Ne de olsa taştım.
Hepsine dayandım.
ilahi adalet!
Kalbin katılığını benden bildiler,
Safra ve böbrekte acı çektiler.
Dilekten başlayıp,
Şaşırıp da tapan oldu.
Neyse ki! Kader benden yanaydı,
Şaşırıp da tapan oldu.
Neyse ki! Kader benden yanaydı,
Sonrasında taptığına
dönüştürülen de oldum.
Cudi'de Nuh Aleyhisselam,
Tur-i Seyna'da Musa Aleyhisselam,
Hira'da ise Alemlere rahmet Hz. Muhammet ile şereflendim.
Cudi'de Nuh Aleyhisselam,
Tur-i Seyna'da Musa Aleyhisselam,
Hira'da ise Alemlere rahmet Hz. Muhammet ile şereflendim.
Tarlada fazlalık,
Kimisinin işine
engel,
Kimisinin tekerine
destek oldum.
Lakin,,,
Harman döveninde saman,
Değirmende buğday da benden geçti.
Hikmetimdendir....
Çakmakta ateş,
Olukta su da benden geçti.
Lakin,,,
Harman döveninde saman,
Değirmende buğday da benden geçti.
Hikmetimdendir....
Çakmakta ateş,
Olukta su da benden geçti.
Taştım.
Ne de olsa taştım.
Hepsine dayandım.
İlahi adalet,
Hem sapanda kuşa atılan mermi,
Hem de Ebabilin
attığı oldum.
Semud kavminin devesi ve yavrusu da benden,
İbrahim'in bıçağını kıran da benden.
Semud kavminin devesi ve yavrusu da benden,
İbrahim'in bıçağını kıran da benden.
Anıtta benden oldu,
Kanıtta benden.
Evimden ettiler ev oldum.
Şeklimden ettiler,
Şah eser oldum.
Oyuldum,
Sıra sıra koyuldum.
Cephede siper oldum.
Hep aynı olsam da,
Mezarda işaret oldum.
Heyhat! Şükürler olsun,
Kâbe’de en değerli de
oldum.
Taştım.
Ne de olsa taştım.
Hepsine dayandım.
Göz de aldım,
Can da aldım.
Ama insanın aldığı sorumluluğu almadım.
Can da aldım.
Ama insanın aldığı sorumluluğu almadım.
Korktum.
Rahman ismiyle,
Üstüme çok yağmurlar oldu,
Kahhar ismiyle,
Lut'a ve Pompei'ye benden doldu.
Habil uyurken Kabil onu buldu,
Bir tanemle başına vurdu,
İlahi Adalet!
Şimdiye kadar her katil,
Bin tanemle kendi başına vurdu.
Taştım.
Ne de olsa taştım.
Hepsine dayandım.
Bereketimi akiğimdem,
Dua olsam geri çevrilmeyeceğimi piruzemden bilirler.
Necef(Dor) 'um hikayesini ise bilseler bile,
Kıymetini bilemezler.
Bilselerdi zaten;
İncim'den sabrı,
Sedefim'den Kuddüs ismini öğrenirlerdi.
Varsın bilinmesin,
Varsın öğrenilmesin,
Taşım.
Ne de olsa taşım.
Dayanırım.
Lakin
Gün olur üstüm üstümde kalmaz,
Kum olur denizlere akarım.
Ve vazifem biter.
Çünkü ben insanın aldığı sorumluluğu almadım.
Korktum.
TURGAY URGUR