Rusya’nın Hazar
Denizinden fırlattığı füzelerle Işıd’i vurması aklıma Rambo, Die Hard gibi
filmleri getirdi. Bir zamanlar olsaydı John Rambo okuyla Rus helikopterini
düşürdüğü gibi füzeleri de düşürüverirdi. Mesele demokrasiye hizmet değil
miydi? Ama artık onlarda yaşlandı. Eski performanslarından eser yok. Böyle
büyüttüler. Böyle inandırdılar. Afganistanda, Vietnemada Rambo canını ortaya koymuş tek başına savaşırken,
adam ne kadar da bizdendi yahu. Mübarek
Türk gibiydi. Öyle bildik, halen daha öyle biliriz. Türk’ün uzak dostu, yakın
düşmanı ABD’dir. 1’den 4’e seriyi bu hafta koysalar yine izleriz. Hatta Doğan medyasından
önce stv ve kanal7’de izleriz. İzlettiler. Saddam gönderilirken stv rambo izletiyordu.
O zamanlar mülaane falan meşhur değildi.
Eğitim camiasında 15
yıldır elimden geldiği kadar çalışıyorum. Çalışmaya çalışıyorum. Rusya
Suriye’deki Işıd noktalarını vurmuş ya, inanın çoğumuza ve bilhassa
öğrencilerimize film gibi geliyor. Ankara’daki saldırı için Cumhuriyet
tarihinin en kanlı terör saldırısı diyorlar. Malumunuz ikiz kule
saldırılarından sonra ABD’de iç ve dış güvenlik neredeyse sil baştan
düzenlenmişti. Çünkü öyle olması lazımdı. Biz ise her geçen gün
Ortadoğululaşıyoruz. Yaşam şeklimizle, izlediklerimizle, hayata bakışımızla,
gazetelerimizle yani hayatımızdaki her türlü uygulama ile Ortadoğululaşıyoruz.
Yaptığımızı sandığımız arabayla, eğitim sistemimizle, siyasetçimizin tavır ve
davranışlarıyla Ortadoğululaşıyoruz. Ortadoğuluyu küçük gördüğüm falan yok. Lakin
şunu bilmek gerekiyor, bu gün Müslümanlar olarak eziliyorsak, bunun birinci
sorumlusu biziz.
Bir gün çocuğunuzla Trt
çocuk kanalında yayınlanan Keloğlan çizgi filmini izleyin. Kendi kendimize
nasıl kötülük yaptığımızı orada bile göreceksiniz. Çocuk pedagojisini bir
kenara bırakın, çizgi film insanın hayal dünyasını adeta bozuyor. Yapamıyoruz. Bir
çizgi filmi bile bilimsel ve insanlara faydalı bir şekilde yapamıyoruz. Ama söylemlerimiz
inadına çok iddialı görünüyor.
İktidar partisinin bakanı
sanayi sitesi gibi bir yerde liftten indirilen ve taklit olduğu ortaya çıkan
arabayı yerli olarak tanıtıyor. Ve bu aşamadan sonra kendilerine bir
‘Babayiğit’ aradıklarını söylüyor. Toplumsal bilinçle ancak bu kadar dalga
geçilebilir. Arabanın iç ve dış görsellerine baktım. Madem taklit olacaktı bari
iyisini taklit etseydik.
Adamlar bizleri başarılı
bir şekilde ayrıştırmışlar, kendi kişiliğimizden koparmışlar ve bir terör
saldırısında ölenleri bizden-sizden diye ayırtacak kadar da basitleştirmişler. Paçamızdan
sosyal medya akıyor. Sadece paçamızdan değil cami şadırvanından da, okul
bahçesinden de, ortak kullandığımız çoğu yerden sosyal medya akıyor. Memlekette
fiziksel olarak temiz kalan 2 yer kaldı. Bankalar ve AVM’ler.
Onlar Rambo ile mesih
olduklarına bizleri inandırırken, biz de kendi kendimize kendimizin yaptığı
Keloğlan ile benliğimizden çocukluktan itibaren koptuk.
Arap baharına kafa olarak
hazırız.
Turgay URGUR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder