15 Ekim 2015 Perşembe

John Rambo versus Keloğlan

Rusya’nın Hazar Denizinden fırlattığı füzelerle Işıd’i vurması aklıma Rambo, Die Hard gibi filmleri getirdi. Bir zamanlar olsaydı John Rambo okuyla Rus helikopterini düşürdüğü gibi füzeleri de düşürüverirdi. Mesele demokrasiye hizmet değil miydi? Ama artık onlarda yaşlandı. Eski performanslarından eser yok. Böyle büyüttüler. Böyle inandırdılar. Afganistanda, Vietnemada  Rambo canını ortaya koymuş tek başına savaşırken, adam ne kadar da bizdendi yahu.  Mübarek Türk gibiydi. Öyle bildik, halen daha öyle biliriz. Türk’ün uzak dostu, yakın düşmanı ABD’dir. 1’den 4’e seriyi bu hafta koysalar yine izleriz. Hatta Doğan medyasından önce stv ve kanal7’de izleriz. İzlettiler. Saddam gönderilirken stv rambo izletiyordu. O zamanlar mülaane falan meşhur değildi.   


Eğitim camiasında 15 yıldır elimden geldiği kadar çalışıyorum. Çalışmaya çalışıyorum. Rusya Suriye’deki Işıd noktalarını vurmuş ya, inanın çoğumuza ve bilhassa öğrencilerimize film gibi geliyor. Ankara’daki saldırı için Cumhuriyet tarihinin en kanlı terör saldırısı diyorlar. Malumunuz ikiz kule saldırılarından sonra ABD’de iç ve dış güvenlik neredeyse sil baştan düzenlenmişti. Çünkü öyle olması lazımdı. Biz ise her geçen gün Ortadoğululaşıyoruz. Yaşam şeklimizle, izlediklerimizle, hayata bakışımızla, gazetelerimizle yani hayatımızdaki her türlü uygulama ile Ortadoğululaşıyoruz. Yaptığımızı sandığımız arabayla, eğitim sistemimizle, siyasetçimizin tavır ve davranışlarıyla Ortadoğululaşıyoruz. Ortadoğuluyu küçük gördüğüm falan yok. Lakin şunu bilmek gerekiyor, bu gün Müslümanlar olarak eziliyorsak, bunun birinci sorumlusu biziz.  


Bir gün çocuğunuzla Trt çocuk kanalında yayınlanan Keloğlan çizgi filmini izleyin. Kendi kendimize nasıl kötülük yaptığımızı orada bile göreceksiniz. Çocuk pedagojisini bir kenara bırakın, çizgi film insanın hayal dünyasını adeta bozuyor. Yapamıyoruz. Bir çizgi filmi bile bilimsel ve insanlara faydalı bir şekilde yapamıyoruz. Ama söylemlerimiz inadına çok iddialı görünüyor.


İktidar partisinin bakanı sanayi sitesi gibi bir yerde liftten indirilen ve taklit olduğu ortaya çıkan arabayı yerli olarak tanıtıyor. Ve bu aşamadan sonra kendilerine bir ‘Babayiğit’ aradıklarını söylüyor. Toplumsal bilinçle ancak bu kadar dalga geçilebilir. Arabanın iç ve dış görsellerine baktım. Madem taklit olacaktı bari iyisini taklit etseydik.


Adamlar bizleri başarılı bir şekilde ayrıştırmışlar, kendi kişiliğimizden koparmışlar ve bir terör saldırısında ölenleri bizden-sizden diye ayırtacak kadar da basitleştirmişler. Paçamızdan sosyal medya akıyor. Sadece paçamızdan değil cami şadırvanından da, okul bahçesinden de, ortak kullandığımız çoğu yerden sosyal medya akıyor. Memlekette fiziksel olarak temiz kalan 2 yer kaldı. Bankalar ve AVM’ler.
Onlar Rambo ile mesih olduklarına bizleri inandırırken, biz de kendi kendimize kendimizin yaptığı Keloğlan ile benliğimizden çocukluktan itibaren koptuk.


Arap baharına kafa olarak hazırız.


Turgay URGUR     

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ANAHTAR GENÇLERİMİZDE

       Gençler, öğrencilerimiz, çocuklarımız şüphesiz hepimiz için en büyük değere sahip. Şehirlerimizi, sokaklarımızı, çarşılarımızı, okull...