16 Aralık 2014 Salı

YÜZLEŞME


Son zamanların en ağır yüzleşmeleriyle karşı karşıyayız. İç dışa çevrildik. Gizlediğimiz ne varsa kendimiz (kendiliğimizden) büyük bir aceleyle açtık ve saçtık. Hiçbir şey görüldüğü gibi değilmiş ve yıllarca -MIŞ gibi yapmışız. İyi oynamışız. Her sabah, her akşam aynada gördüğümüz yüzlerimizi yıllar sonra ilk defa fark ettik. LÜTFEN KENDİMİZ OLALIM. Yıllarca başkalarına yabancı olduk, bir de kendimize yabancı olmayalım.
Verilmeyen fetvalar, yapılmayan yorumlar ve sessiz kalışlar da aslında bir çeşit ONAYDIR. Meşrulaştırmadır. Toplum konular hakkında bilgi sahibi olanlardan belirli bir süre bir ses bekliyor. Yorum bekliyor lakin aradığı bilgilendirme gelmediği zaman önüne sunulanları ve kendisine dayatılanları olağan kabul ediyor. Örneğin televizyonların saçma sapan programları hakkında ne Diyanetten ne de gayriresmi Diyanetlerden(!) bir iki laf duyamıyoruz. Bunun gibi sosyal hayatın içine girmiş veya girmek için taciz karene saldıran hiçbir davranış için kimse gıkını çıkarmıyor. Üzücü ama SESSİZ KALIŞLARIYLA PAÇOZLAŞMAYI MEŞRULAŞTIRMIŞ OLUYORLAR. Sukut ikrardandır kaidesiyle toplumun da bu tacizleri normal kabul etmesini uzaktan izliyorlar. Sonra da günah çıkartma babından ‘kötü gidişatı’ ansızın belirmiş vebalara, veremlere benzetiyorlar. Ya da …..son bir ihtimal söyleyecek bir şeyleri yok.
Öz-çekimlerden öz-eleştiriye vakit kalırsa kaldığımız yerden devam edeceğiz.   
TURGAY URGUR



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ANAHTAR GENÇLERİMİZDE

       Gençler, öğrencilerimiz, çocuklarımız şüphesiz hepimiz için en büyük değere sahip. Şehirlerimizi, sokaklarımızı, çarşılarımızı, okull...