26 Ekim 2012 Cuma

bayram gelmiş neyime..


Bayram gelmiş neyime….

Evladını vatanın bölünmez bütünlüğüne, bayrağın namusuna ve Milletin birliğine sadece ve sadece Allah rızası için vermiş olan binlerce aile bu bayramda da muhtemelen “bayram gelmiş neyime….”  sızlanışlarıyla bir bayramı daha kurban etmektedirler.

En ağır bedeli hiç şüphesiz onlar ödemiştir.  Acıyı onlar taşımaktadır. 

Peki, bu gün bu ülkede terör konuşulurken neden onların gözünden, yüreğinden bu soruna bakılmamaktadır? 

Siyasilerden, medyadan, sivil toplum kuruluşlarından, ağır ulemalardan ve başka kimler varsa onlardan bahsediyorum.  Sağlı, sollu gazetelere bir bakın.  Televizyonlardaki tartışmalara bir göz atın.  Gündem sürekli terörü tolere etmeye yöneliktir.  Terörü bizatihi yapanların mağduriyeti(?) meşrulaştırılmaktadır.  Açılım, yatırım, gündem, hoşgörü onlara hizmet etmektedir.   

Sırrı Süreyya Önder ekranların parlayan yıldızı olurken, bdp’lilerin Sayın Cumhurbaşkanı ile görüşmelerinden umut devşirilmektedir. 

Bir şehit anası için demokrasi veya yeni anayasa lüks. O sadece evladının hakkının korunmasını, suçlunun cezasını çekmesini ister.  Canını vermiş bir kişi için bu en doğal haktır.  

Bir yerlere gelecekse demokrasiden önce insanlığın ve vicdanın gelmesi lazım çünkü demokrasinin varlığı diğerlerine bağlı.  Artık günümüzde askeri darbeler yerini medya darbelerine bıraktı ve her ne hikmetse çoğu haklı olana zulmetmekte.  Okumuşluğun verdiği maharetle de işi gayet güzel kılıfına uydurmaktadır.  Şehit haberlerinin verilmediği boşluklar, hemhal olabilecekleri düşünceler, gazete sütunları neden Türk olmayanlara getirilmek istenen demokrasi haberleriyle dolduruluyor? 

                                                                       *     *    *
Açlık grevi mizanselinden maksat hâsıl ettirmek şimdiki bakanın Adalet anlayışı olabilir.  Asıl maksadı vicdan sahibi yürekler biliyor. Lakin bu tür atraksiyonlar olsa olsa birer samimiyet testi olur. Ha bir de AB müzakerekarelerinde ‘bakın bunu da yaptık’ tadında olur. Bu arada şunu da unutmayalım ! Akp seçmeninin iyi polis-kötü polis oyunundan da sıkılmasına artık ramak kaldı. 
                                                                    
                                                                      *      *     *

Bir de bakarsınız yeni Anayasa, apo’ya ev hapsini düşünen Sayın Arınç’a kendi evinde hapis etme şansını da verir. Hem onun adı Bülent Arınç’mış, her sözünün de arkasındaymış. Zaten Diyarbakır Emniyet Müdürü de haklıymış ama cümleleri farklı kurmalıymış.  (bir de cümleyi kurarken ağlamalı bir ton gerek, onu da unutmamalıymış..    

                                                                       
Urgur. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ANAHTAR GENÇLERİMİZDE

       Gençler, öğrencilerimiz, çocuklarımız şüphesiz hepimiz için en büyük değere sahip. Şehirlerimizi, sokaklarımızı, çarşılarımızı, okull...