17 Ocak 2012 Salı

Hasbihal 9

Başı ve sonu insanın iradesi dışında olan bir hayattan insan şu dünyaya bakar ve kendisine bir yer arar. Özellikleri itibariyle çok büyük mertebelere meftun bir yapısı vardır ve her daim kendisini yükseklerde görmek ister. İçerisinde ailesine, akrabalarına ve Milletine karşı da bir sevgi besler, onlara her daim hizmet etmek ister. Bu hizmetinin sürekli olmasını, ölüm ile son bulmamasını da ister. Kim istemez ki?

Eşi ve çocuklarıyla sohbet, kendisinden önce ahirete intikal etmiş olan akrabalarıyla tekrar buluşmak ve yeniden genç ve sağlıklı olmak her insanın dimağını hem meşgul eder hem de mutlu eder. İşte insan bu yüzden ölümden sonraki hayata inanır. Cismani bir haşir onun için vazgeçilmezdir. Ve insan… yaptıklarından pişmanlık ve esef duyar. Çünkü her hata onun içinde bir yer tutar. Keşke yapmasaydım, keşke kalbini kırmasaydım, keşke vaktimi daha iyi değerlendirseydim gibi serzenişler insanın içinde her daim ara ara hissedilir. Lakin insan her daim geleceğe umutla bakmak ister çünkü sonsuz bir hayatı hak edebilecek seviyede olduğunu birçok kez bilir.

En başta zikredilen tevhid,

Ve insan ona ram olunca,

Önce göğü ve yıldızlar ile yazılı nuru görür.

Güneş, yıldızlar ve tüm dönen cisimleri görür.

Görür ki onlar da ram olmuşlar, onlarda sessiz sedasız döner dururlar.

Ve insan ayakları altındaki arzı görür.

Milyonlar, milyarlar her an gelip giderken,

O hep temiz, o hep nezihtir.

İşte o an insan Kuddüs ismini görür. Ona ram olur.

İnsan susayınca kendisi gibi suya hasret toprağı görür,

Ardından bulutları.

Adeta ilahi bir emri beklercesine sadık bulutları görür,

Bir araya gelmişler.

Hepsinin birden gürlercesine itaatini görür,

Ardından damla damla rahmeti.

Ve Rahim olan Allah’ı.



Ey ömrünü harcayan ben! Geriye dönüp baktığında ne var ?  

Turgay Urgur

  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ANAHTAR GENÇLERİMİZDE

       Gençler, öğrencilerimiz, çocuklarımız şüphesiz hepimiz için en büyük değere sahip. Şehirlerimizi, sokaklarımızı, çarşılarımızı, okull...