Hangi
görüşten olursa olsun; öğrenmek, okumak, düşünmek gibi birçok nedenlerle
okuduğumuz gazeteler afyondur. Paranın
yönlendirdiği ve diğer değerlerin gerektiğinde hiç sayıldığı kâğıttan
uyuşturuculardır. Manşetinden tutunda köşe yazısına, reklamına, resimlerine,
ekonomi haberlerine kadar baştan sona uyutma, uyuşturma, yatıştırma, bastırılma
gibi kalıcı yan etkileri vardır. İnternetten parasız ulaştığımızı sandığımız;
bakkalda ekmeği arasına sardığımız ve ücretini verirken bağımlılığın
zevkini yüzümüzdeki vakuriyetle yaşadığımız ve içimizdeki ‘iyi bir şey yapıyoruz’ kandırmacısıyla
bağımlılığın seviyesine göre her gün, her hafta sonu veya 2 saatte bir
kokladığımız ve doğrudan beynimize çektiğimiz tatlandırılmış suni-sentetik
maddelerdir. İnsanı kitap, dergi ve ansiklopediden sinsice koparan; düşüncesiz,
idraksiz, duygusuz bırakan muzır neşriyatlardır. Hangi gazete vardır ki
patronuna hizmet etmesin? Arkasına dünya ölçeğinde büyük baronları, trolleri,
simsarları almasın. Matbaaların kullandığı
tiner, gazyağı, benzin gibi maddelerinin aynı zamanda dünyanın savaş nedenleri
olduğunu bilmeyen yoktur sanırım. Yaydığı pis kokular ile öncelikle
çalışanlarını zehirleyen bu maddeler iyiyi kötü, kötüyü çelişkili, güzeli
kusurlu, en önemliyi gereksiz göstermekte mahirdirler. Ustalaştırılmış
kalemlerden ve mizanpajlardan çıkan bu boyalı şekerler öncelikle insanı büyük
resimleriyle kendisine çeker. Ardından manşetler insanı enfuslamaya başlar,
tahrikler cezb eder ve hasta yavaş yavaş günlük dozajını içine çekmeye başlar.
Zihnindeki tortulaşmış hece ve kelime kalıplarının üstüne aynı ama
farklılaştırılmışlarından ilave eder.
Konu aslında hep aynıdır ama sunum her gün değiştiriliyordur. Böylece
bağımlılıkta devam sağlanır. Yoksa insanlar tek bir gazeteyle yetinirlerdi. İlginçtir
ki, gazetenin neredeyse ulaşamayacağı insan tipi yoktur. Çünkü hazırlanırken
adeta kişiye özel hazırlanır ve bu özelliği ile tüm diğer bağımlılık veren maddelerden
ayrılırlar. Ailede başlayan bağımlılık
çok büyük bir değişme olmazsa aynı gazete ismiyle devam eder ve eğer kişinin o
gün bakkalda sürekli aldığı gazete yoksa yerine muadili nadiren alınır. Bağımlılıklarını abonelikler ile garanti
altına alanlar bile olmuştur. Bu bağımlı abonelerin durumu da an itibariyle
malumdur.
Gazete
bağımlıları diğer gazetelerin bağımlılarını yanlış madde kullanmakla suçlarlar,
kınarlar ve onlardan uzaklaşırlar. Onları
aptal, enayi ve geri zekâlı gibi yapıştırmalarla o günkü krizin şiddetine göre
sıfatlandırırlar. Ayda 60-70 bin TL maaş alan yazarların sosyal adalet,
duyarlılık, vatan sevgisi, gündem gibi birçok konulardaki ‘yazmalarını’ o günün
dozajı olarak alırlar. Ki! Bu yazarlar ne hikmetse her konuya hâkim, her
konudan haberdar, her konunun bilirkişisi edalarıyla müptelalarını ellerinde
tutmayı becerirler. 10 senenin, 20 senenin ve hatta 30-40 senenin bu
bağımlılıkta önemi yoktur.
Gazete
bağımlılığının aynı zamanda kimlik özelliği vardır. Otobüste, metroda, durakta,
apatmanın giriş katında o kimlik itina ile etrafa hissettirilir. Komşu
komşusunu ilk olarak gazete kimliğinden tanır. Ve o kimliğe göre pozisyon alır.
Karşı tarafın dürüstlüğü, çalışkanlığı ve niteliği bu çok sayfalı kimlikten
sorgulanır. Şimdilerde olduğu gibi
gazete örgütsel doküman olarak bile kabul edilebilir. Bu kimliklerin üstü üste,
yan yana, aynı yerde buluştuğu tek yer kahvehane masalarıdır, hastane bekleme
salonlarıdır. Bazı gazete kimliklerinin yasaklandığı yerler bile vardır.
Örneğin askeri gazinoya girebilecek gazeteler bellidir. Bazı meslek gruplarının
kesinlikle almaması gereken gazetelerde vardır. Gazeteler bazen kendilerine
kurban seçerler. Doğruluğundan emin olmasalar da bir kurum hakkında karalama
niyetiyle bir haber çıkarıverirler. Kurban öncelikle neye uğradığına şaşırır.
Çünkü onun kendisini aynı güçte savunabileceği bir mekanizması yoktur. Artık olanlar
olmuştur. Onun hakkındaki olumsuz haberi duyanlar duymuştur. Mahkeme sürecinden
sonra yine aynı gazetenin gözden uzak bir köşede yayımlacağı tekzibin veya ödeyeceği
alışılmış tazminatın gazete için önemi
yoktur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder