2 Ocak 2025 Perşembe

Yolcu (7)

 - Hey yolcu, nereye?

-Eve.
-Ev derken?
-Gönül haneme. Huzur yuvama. Sevgi ocağıma.
-Bir iki cümle söyleseydin?
-Ne hakkında?
-Kariyer, basamak, yükseliş, mevki hakkında.
-Sabah sabah nereden esti ki?
-İnsanlık onlarla yatıp, onlarla kalkıyor.
-Bazı konularda konuşmaya gerek yoktur lakin madem sordun iki söz diyelim. Gerek yoktur çünkü kainat mescidinde Kuran her gün, her saat hakikatı söylüyor.
Biraz açayım. Tevbe suresinde Allah diyor ki: “Hepsinden âlası ise Allah’ın kendilerinden razı olmasıdır.”
-Yani?
-Yanisi şu: En büyük mertebe mertebe-i rızadır. Tabi bu mertebeyi elde etmek zorluğun içinde bir kolaylığı barındırıyor. Demem o ki: elde etmesi zor değildir, kul bu dünyayı bir kışla, ordu kabul ederse; hayatını da bu mantıkla yaşarsa en büyük mertebe olan rıza mertebesini elde eder. Allah’ın rızasına ulaşma mantığı.
-Bu mertebeye kul çabucak nasıl ulaşır?
-Hanım, çocuklar evde beni bekler lakin madem mevzu derin, bir iki cümle diyelim. Diyelim ki belki hoş bir seda bırakırız.
İnsandaki güçlü hisler ahiret için, sonsuz bir hayat için verilmiştir. Sevmek, hırs, aşırı talep ve diğer hisler. Bu duyguları insan ebedi bir hayat için kullanırsa doğrusunu yapmış olur. Fakat bu duygular geçici bir hayat için kullanılırsa; sonsuzluk yerine bu kısa hayat tercih edilmiş olur.
-Peki biz dünyada bu hisleri kullanmayalım mı?
-Güzel. Haklısın. Tabi ki kullanalım. Elbette kullanalım ama mecazın arkasındaki hakikatı bilelim, görelim ve ona göre davranalım. Sen sormadan ben anlatayım. Kul eşini sevmeli ama O’nun için, kul okula gitmeli ama O’nun için, kul ilim tahsil etmeli ama O’nun için.
Kul işini geliştirmeli ama O'nun için.
Hem eline ne geçiyor ki? Geçse geçse gelecek kaygısı. Kısa bir hayata kaygı değil fiili ve kavli dua gerek. Tevekkül gerek.
Mal bir araçtır, Müslüman çalışkan ve zengin olmalı. İslam Devletleri her konuda gelişmiş olmalı ama mal sevgisi amaç olmamalı. Malı, mülkü kazanmak mecazi bir hırs seviyesinde kalıp asıl, hakiki mülkün ahiret bahçesinde olacağını kul aklından çıkarmamalı. Zaten 5 vaktin arası yapılan her helal çalışmanın da ibadet hükmünde olduğunu gayet iyi biliyoruz. Kişinin 5 vakit arasında attığı adi adımlar bile çoklar değerinde ibadetlere dönüşüyor.
Öyleyse hissin özünü ahirete, hafiflerini dünya hayatına vermekte huzur vardır. Bu yol, bu yöntem; yüksek ahlâk, hikmet, selim bir kalp, huzurlu bir ruh ve bunların neticesinde medeni ve tekamül etmiş bir toplum oluşturur.
-Seni evin yolundan alıkoydum. Son olarak ne dersin?
- Hırs, istemek, kazanmak, başarmak, sevmek gibi hisler herkeste vardır. Önemli olan bu hisleri yok etmek, yok saymak değildir. Asıl önemli olan bu hislerin yönünü mecazdan hakikate çevirmektir.
Velhasılı insan enaniyeti, gururu bırakacak. Dünyadaki ilim, iş mevkilerini geliştirmeye çalışırken kalbinde mertebe-i rızayı (O’nun rızasını ali tutacak).
Dahası kul da Allah'tan razı olacak.
-Kul mu razı olacak?
-Evet. Kendisine verilen hayata, sağlığa, maddiyata, eşe, evlada razı olacak. Yükseklere bakıp şikayet etmeyecek. Kendine, kendine bakacak ve şükür edecek. Mütevazi olacak.
-Yıl bitiyor.
-Bitecek ama bu bitiş ebedi bir var oluşa gidiş. Müslümana yakışır bir şekilde yaşamak esas olan. Tevazu lazım. Eğilmek lazım. Allah'a emanet ol.
TURGAY URGUR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

HÂLSİZLİK

  Geceler sana farklı bana farklı, Çok geç anladım sen farklı ben farklı. Gönül sarayımı yıkan, Anladım benden çok farklı. İnsan işte, andan...