20 Aralık 2020 Pazar

Baba Müslüm

Yonan felsefinde bir anlam bulamadığımız günden beri Müslüm Babayı dinliyoruz. 

Hayatın merkezine karşılıksız sevgiyi aldık.

Allah'tan gelen her şeyi baş tacı yaptık. 

İsyanımız olduğu doğrudur. 

Ama haşa Allah'a değil;

İnsanların acımasızlığına, adaletsizliğine, saygısızlığınadır. 

Bizim için ses ruhtan gelmelidir,

Ve dinleyenin hayatına değmelidir. 

Su gibi, nefes gibi can vermelidir. 

Yaşanmadan söylenmemeli, 

Anlaşılmadan dillenmemelidir. 

Ne kadar çok dinlenirse o kadar derinlere yerleşmelidir. 

Çöktükçe çökmeli bedene işlemelidir, 

İnsanın DNA'sına geçmelidir. 

Bir mağaranın duvarlarında yansıyor gibi,

Bir mahzende titriyor gibi,

Bir dehlizde kayboluyor gibi,

Anlasana be kardeşim....

Ağlıyor gibi,

Haykırıyor gibi,

Boğazda düğümleniyor gibi insani olmalıdır.  

Şehirleri de anlatmalı,

Yıldızları da tanıtmalı,

Dünyanın faniliğini,

Aşkın her türlü hünerini,

Bir insanın yaşayabileceği ne varsa hepsini anlatmalıdır. 

Hayata merhaba diyebilmeli,

Ölüme gülebilmeli,

Ayrılığı sindirebilmeli,

Sevgiliyi ölümüne sevdirebilmelidir. 

Epikür: 'Hayatta tesadüf yoktur.' dedi.

Müslüm Baba :'Aşk tesadüfleri sever, kader ayrılıkları, yıllar geçmeyi sever, İnsan aramayı..' dedi.  

Bak daha neler dedi....


Artık günahları bırakmalıyız

Zaman varken tövbe etmek ne güzel
Bu dünyadan sonra ahiret için
Allah'a ibadet etmek ne güzel

Bitmeyen bir hayat bizi bekliyor
Canın ne isterse rabbin veriyor
Öyle yaratmış ki sözler yetmiyor
Cennet bahçesine girmek ne güzel

Kabir melekleri gelecek bir gün
Belki güleceğiz belki de üzgün
İnşallah defterin olursa düzgün
Sırat köprüsünden geçmek ne güzel

Bitmeyen bir hayat bizi bekliyor
Canın ne isterse rabbin veriyor
Öyle yaratmış ki sözler yetmiyor
Cennet bahçesine girmek ne güzel

(Okumayınız kendi sesinden dinleyiniz.)  

Dinleyince hanımınıza olan hürmetiniz,

Çiçeğe olan bakışınız değişecek. 

Maziniz yeniden canlanacak...

Keşke kimseyi kırmasaydım, keşke bir kaç iyilik fazladan yapsaydım diyeceksiniz. 

Evet dinleyince kıymetini bilmeden yitirdiğiniz bir maziniz varsa onun kıymetini içinizde hissedeceksiniz. 

Birileri sizden bir şey istemeden 'verebilme' meziyetinizi keşfedeceksiniz. 

Kızmadan önce susmayı,

Ayrılmadan önce yeniden sevebilmeyi fark edeceksiniz. 

Daniel Kehneman'ın kısa ve uzun süreli düşüncelerinin, kısa ve uzun süreli kararlarının aslında Müslüm Baba'nın hayat felsefesinde bir kanaviçe gibi örüldüğünü göreceksiniz. Affetmek bir anilik gerektirir, sevmek ise dirayetli bir yürek ister. 

İşte bundan dolayı Baba Müslüm 'Gitme!' dedi. 

'Gidersen bir daha dönmeyeceksin.' dedi. 

Aşkın kusursuzluğu için dedi ki: 'Yine sever miydin beni simsiyah bir duman olsaydım?' dedi. 

Sorularla öğretmek Sokrat'tan sonra Müslüm Babaya nasip oldu. 

'Sevda yüklü kervanlar senin kapından geçer.' dedi. Aşkı çöllerden aşırıp sevgilinin dizine döktü. 

'Sen beni ömrünce unutamazsın.' dedi. Ömrü bir sevgiliye verdi. 

Konuşsana bir tanem

Neden hep susuyorsun
Susmak neyi halleder
Neden anlatmıyorsun.' dedi. Demokrasinin bize aşkla olan bağını öğretti. 

Allah razı olsun. Çok şeyi dedi. Baba seni anlamak istiyoruz. 

Allah rahmet eylesin. 





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ANAHTAR GENÇLERİMİZDE

       Gençler, öğrencilerimiz, çocuklarımız şüphesiz hepimiz için en büyük değere sahip. Şehirlerimizi, sokaklarımızı, çarşılarımızı, okull...