Başında, ortasında veya k……da.
Yol aynı neresinde olsan fark etmez. Yola zaten bir defa çıktın mı, yolda durma
imkânın yok. Arkadan sürekli ‘Bekleme yapma!’ diyen binlercesi var. Asıl önemli
olan yolda ilerleme şeklin ve yolda geçirdiğin zamanın niteliğidir. Yolculuğu nasıl
geçirdiğin önemlidir.
Sağcı, solcu, komünist, cemaatçi
vd. aynı yolun farklı yolcularıdır. Ve diğerleri dedim. Çünkü harbiden çokuz.
Çok şekle girdik. Şekle girince evrensel değerlere, insan haklarına (Aslında
başkalarının haklarına demektir.), kul haklarına, Allah rızasına falan gerekte
kalmaz(kalmıyormuş). Onu da öğrendik. Herkesin, her kesimin edebinin ve ağzının
bozulduğu bir menfaat sınırı var(mış).
Doğru farklı kitapları
okuduk. İşin aslı okuttular. Yoksa kendi iradesiyle gidip kendine kitap bulan
da yok hani. Kimisi ezberletmeye kadar gitti. Gazetecinin önünde durunca elimiz
kendiliğinden birisine (belirli birisine) hep gitti. Aynı yemeği iki gün
yiyince sıkılıyoruz. Ama aynı düşünceyi yıllarca okumaktan sıkılmadık, kimi
zaman abartılı veya yalan bulduğumuzda bile bıkmadık. Midemizin gösterdiği
seçiciliği beynimiz göstermez hale geldi. Madde bağımlısı gibi düşünce
bağımlısı olduk. Utanmadan hem okuduk, hem izledik hem de savunduk. Her türlü öz
benliğimizi ayaklar altına alıp, bir güzel de savunduk. Bize girip, çıkanda
yoktu hani. Ama başında biz de ‘düşünmeden geleceksen gel!’ diyenlere uymuştuk.
Ayağımızla girdiğimizi sanmıştık ama adamlar öncelikle beynimizi almıştı.
Şimdi ise dünyada, dünya
genelinde birilerinin öldüğü bir zamanda. Birileri dediğim masum çocukları da
kapsıyor. Anaları da, babaları da, Müslümanları da, İnanmayanları da. Anladınız
işte! sahilde boğulan çocuğu da, köprü altındakini de. İşte böyle bir dünyada
çoktan yiyip de bitirdiğimiz beynimizin belden aşağıya akan suyundan düşünce
sidiği yarıştırıyoruz.
Yolun neresindesin?
Turgay URGUR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder