18 Ağustos 2012 Cumartesi

ironi

İslamcılığının bittiğini Ali Bulaç ile zaman'dan duyurmak: fazla ironik değil mi?    
 ***          
Bir sosyoloğun gözünden dünyayı görmeye çalışmak ve bir sosyoloğun gözünden dünyanın ne kadar karmaşık, anlaşılmaz olduğunu sezmek. Toplum bilimciliği ile toplum mühendisliği arasında kalmak. Benden büyük, saygı duyduğum bir arkadaşımın anlattığı bir olayı paylaşmak istiyorum. Bir gün sokağın birinden aşağıya doğru bir genç delikanlı koşmaktadır aynı zamanda sırtında odunlar yaşlı bir ninede yavaş yavaş yukarıya doğru çıkmaktadır. Gencin telaşını görünce ihtiyar kadın sorar:  evlat hayırdır? Genç: Nine haberin yok mu? Büyük bir alim gelmiş Allah'ın varlığını anlatacakmış. İhtiyar kadın cevap verir ama ne cevap: Şüphesi olan mı varmış? Hikayenin bir değil bir çok yönü 26. gününe vardırılmış tartışmayı adeta özetliyor.
***
Memleketin bir sorunuda bir konuyu bol ağdalı cümlelerle anlatmak ki işin içine entellektüelite, bilmişlik, elitlik, artistik vd girsin. Herkes anlamasın ki vay be ! diyelim. Veya değer verelim.
***
Bu arada konuyla ilgili Diyanet'in, cemaatlerin yeni tabiriyle (Ekrem tutturabildi mi? bilmiyorum) camianın-camiaların fikrini ne zaman alabiliriz merakla bekliyorum. Diyanet'ten yazılı bir açıklama hani hiçte fena gitmezdi. Ulemanın ise yine ağır abi tavırlarıyla konuyu duymazdan gelmesini yadırgamam. Malum Türkiye'de etliye sütlüye karışmayan kendi haftalık sohbet (sohbet teknik adı pratikte çoğu %99 monolog olur) gruplarıyla gayet mutlu, mesud ve tabiki de bahtiyar yaşayan arkadaşlarımız, kardeşlerimiz, brotherlarımız, elder-brotherlarımız var. Fikir-zikir-şükür deyipte bir fikir beyan etmeyen, günaha hiç bulaşmayan safii(!) zihinlerimiz var.           
***
Bir arkadaşım der ki: Hoca insanları yıllarca sırtında taşı ama bir kere ben yoruldum, dinleneyim de. Seni düşman ilan ederler der. İşin en vurucu, manidar noktalarından birisi de İslamcılığın akp ile bittiğini söylemekte. Dedim ya baştan sona ironi.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ANAHTAR GENÇLERİMİZDE

       Gençler, öğrencilerimiz, çocuklarımız şüphesiz hepimiz için en büyük değere sahip. Şehirlerimizi, sokaklarımızı, çarşılarımızı, okull...