21 Ekim 2025 Salı

Pazar notları 2025


Sadelik arıyoruz. Evimizde, iş yerimizde, düşüncemizde, sözümüzde yani kısacası her halimizde sadelik arıyoruz. Doğru. Belki aramaya yeni yeni başladık ama epey bir istekliyiz.
Nedeni gayet basit.
Çünkü büyük bir çoğunluğumuz karmaşadan, hızdan ve de fazlalıklardan yoruldu. Bunların arasında kendimizi kaybettiğimizi geç de olsa fark ettik.
Sadelik derken; herhalde en önce geleni düşünce ve duygu sadeliği. Düşünmeye zorlandıklarımız iradelerimizi yordu, duygularımızın adeta hormonlu hale gelmesi değer yargılarımızı örseledi.
Son yıllarda maruz kaldığımız bilgi yoğunluğu zihinlerimizi asıl meselelerden uzaklaştırdı.
Birden şunu fark ettik: sevdiklerimizi ve kendimizi yıllardır ihmal etmişiz. Peki ne uğruna, ne için? Bizden olmayan, bize dönmeyen fazlalıklar için.
Sadeleşmemiz iyi gelecek. Böylece kendimize, ailelerimize daha nitelikli zaman ayıracağız. Onların ve tabiatın varlığının değerini yeniden keşfedeceğiz. Kanal kanal gezmek yerine, eşimizle iki basit cümlenin içinde kaybolacağız. Cümleler basit olunca, o cümlelerin içinden çıkmak insanı yormayacak. Hayatın kısalığı gibi çoğu şey kısa ve öz olacak ki tadı damaklarımızda kalacak. Ve uyurken, dalarken bom boş bir zihinle adeta gökyüzüne uçuveren balon 🎈 misali yeryüzünden uzaklaşacağız. Sabah kahvaltı sade olacak, gazetenin bir sayfası yetecek de artacak, selam sade, kelam sade olacak. Yorulmadan ve kimseyi yormadan gün biterken vicdan bu sadelikte kendine iş bulamayacak. Akabinde kalp ve ruh huzur bulacak.
Ne dersiniz? Sizce de sadelik iyi gelecek mi?
Sade kalalım,
Allah’a emanet olalım.
Turgay Urgur

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

HAYAT (7) /

Ah hayat! Sen ne güzel bir hediyesin. Gündüzüyle, gecesiyle, kışın karı yazın güneşi ile ne de güzelsin. Soframızda binbir türlü nimetle, D...