Siyah beyaz göz yaşlarımı,
Avuçlarında tutamazsın.
Kan kırmızı düşlerimi,
Gözlerinde saklayamazsın.
Akarlar. Akarlar.
Vardın, vardın.
Bilincim körpeyken,
Dilim acemi,
Kulağım avereyken,
Hep sen vardın.
Siyah beyaz göz yaşlarımı,
Avuçlarında tutamazsın.
Kan kırmızı düşlerimi,
Gözlerinde saklayamazsın.
Akarlar. Akarlar.
Vardın, vardın.
Bilincim körpeyken,
Dilim acemi,
Kulağım avereyken,
Hep sen vardın.
Hayalleri mahçup bir sır,
Elleri toprak misali nasır.
Yüreği kocaman bir kasır,
İçinde el emeği her hasır.
TURGAY URGUR
Liseyi ilçem Acıpayam'da okumak istiyorum.
İstiyorum ama buradaki okullardan en azından bir tanesinin puan ile öğrenci almasını istiyorum.
Sırf puanla öğrenci alıyor diye Denizli merkeze veya yakın ilçelere gitmek istemiyorum.
Ailelerimiz ve buradaki öğretmenlerimiz bizler için çok ama çok fazla emek veriyor.
Biz öğrenciler de başarılı olmak için elimizden geleni yapıyoruz.
Eğitim hayatımdaki başarılarımızın devam etmesi için de liseyi ilçemde puan ile öğrenci alan bir okulda okumak istiyorum.
İnşaallah günün birisinde ilçemde Fen lisesi de açılır ama ondan önce buradaki okulların puan ile öğrenci almaya başlaması tüm diğer öğrenci kardeşlerim için de iyi olacaktır.
İstediğim çok bir şey değil, imkansız değil. Tek yapılması gereken Acıpayamlı öğrencilerin Acıpayam Sevdalıları tarafından sahiplenilmesi.
Hak ettikleri ortamları onlara sunarak lütfen Acıpayamlı öğrencilere sahip çıkınız. Lütfen biz çocuklarınıza sahip çıkın.
Dileyen tabi ki de Acıpayam dışındaki başka okullara gidebilir. Kendisini nerede daha başarılı görecekse oraya gitmesi onun için iyi olacaktır. Ben o kardeşlerimi de çok seviyorum.
Pek kıymetli Acıpayamlı büyüklerim! İnanın sizden yapamayacağınız, sizlere maddi yükümlülük getirecek, zamanınızı alacak bir şey istemiyorum.
Ben İlçemi seviyorum. Allah nasip ederse bir gün İstanbul'daki bir üniversitede eğitim hayatımı sürdürmek istiyorum ama öncesinde benim lise hayatımı başarılı bir şekilde tamamlamam gerekiyor. Herkes için sorun olmayabilir ama liseyi başka yerde okumak benim için konaklama, ulaşım, yemek, güven, maddiyat gibi bir çok sorunu beraberinde getiriyor. Hem böyle güzelim bir ilçem varken neden lise için başka bir yere gideyim ki?
Bir Acıpayamlı öğrenci olarak benim pardon düzeltiyorum BİZİM bunu başarmamız gerekiyor. Anneler, babalar, öğrenci arkadaşlarım, öğretmenlerim, akrabalarım, komşularım yardımınıza ihtiyacım var. Sanırım bizim bu derdimiz gözden kaçıvermiş. Olabilir. Hiç de geç değil.
Her Acıpayamlı hayatındaki bir sonraki toplantıda, buluşmada, çay sohbetinde bu konuyu gündemine alırsa Allah'ın izniyle bu işi neticeye ulaştırırız.
Eminim ki! Her aile bunu evinde benim gibi çocukları ile değerlendirince benzer ve hatta daha güzel fikirler oluşacaktır.
Yaşasın okullarımız! Yaşasın eğitime gönül vermiş herkes! Yaşasın Acıpayam!
Biz öğrencilere sahip çıkın. Allah razı olsun. Hayırlı Ramazanlar, Selamlar
(Siyasi olmayan yorumlar dışında yapıcı her türlü desteğe ihtiyacımız vardır. Her Acıpayamlının faydasına olacak bu fikrin siyasi polemiklere kurban edilmeyeceğinden eminim.Yazımın paylaşımı serbesttir. Bilhassa okuyarak yapılan paylaşımlar ve destekler sayesinde inşaallah bunu 2022-2023 eğitim yılında başarmış olacağız. )
Zaman yeteri kadar hızlı lütfen onu daha da hızlandırmayalım. Biraz sakinlik hepimize iyi gelecek. Bir şeyler değişsin veya bitsin diye beklemek insanı çok yoruyor. Hem de hiç bir işe yaramıyor. Çayın demlenmesi kıvamında, içmesi tadında ve araya usul usul bir kaç cümlecik iliştirme sadeleğinde geçen günler insanı dinlendirecek. Bırakalım da zaman gergefini örsün, bize de seyrin keyfini yaşamak kalsın.
Çok izlemek, çok farklı çeşitleri görmek, çoğunu almak doğru değil. Yine kendimizi azlıkta bulacağız. Nedense içimde 'duygunun' ve 'düşüncenin' bile azını istemek gibi ruh hali var. 'Az' insana sorunsuzluk getiriyor. Ne kadar az o kadar rahat.
* * *
Sabır lazım. Her zaman olduğu gibi sabır lazım. Herhalde başlangıca hangisini koyarsın deselerdi. Sabrı koyardım.
Şükür lazım.
Tevekkül lazım.
Paylaşmak lazım.
Bunları yaşarken bir de okumak lazım.
Doğayı, dostluğu, insanlığı ve de olup bitenleri doğru okumak lazım.
Bunların sonuncunda ise 'bir duruşa' sahip olmak gerekiyor.
Onsuz da işin gerçeği pek bir şey olmuyor.
* * *
Sabrın gücü hiç şüphesiz ilahi bir tavsiye olmasından geliyor.
Sabır ve namazla Allah’tan yardım isteyin. Doğrusu namaz çok ağır ve çetin bir iştir. Ancak o, Allah’a duyduğu derin saygıdan kalbi ürperenlere ağır gelmez. (Bakara)
Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah’tan yardım isteyin! Çünkü Allah, sabredenlerle beraberdir. (Bakara)
Sizi mutlaka biraz korku ve açlık ile; biraz da mallardan, canlardan ve ürünlerden noksanlaştırmak sûretiyle imtihan edeceğiz. Sabredenleri müjdele! (Bakara)
* * *
Sabırla ilgili ölçüyü ve örneği yine her zaman olduğu gibi Peygamberlerin yaşantısında aramak gerekiyor. Çünkü en kolayı ve neticesi en kesin olanı onların yöntemi. Bence Onların sabrındaki en büyük güç BEKLENTİSİZLİK.
Beklenti iyi bir şey değil. İnsanı gereksiz yere zorluyor. Dahası insanın masum duygularının arasında şüphe tohumlarını ekiyor. Durduk yere bir de onlarla uğraşmak gerekiyor.
Çalıştıktan ve duasını ettikten sonra yapılacak tek şey gerisini Allah'a bırakmak.
* * *
Savaş çok kötü. Ama her savaş kötü. Savaş istememenin yolu GÜÇLÜ OLMAKTAN geçiyor. Kuzeyimizdeki ve Batımızdaki savaşlara alışık değiliz. Alışmayalım da. Hiç olmasın. Lakin herkes Türkiye gibi huzur istemiyor.
* * *
Most people assume that kicking a football
ball in a stadium is freedom while a few of them conceptualize that
flying a kite is the factual freedom. Moreover a great many have the idea that
it’s an eraser which wipes out all the sorrows. Actually it is neither a pilot
who flies you to the sky nor glasses that visualizes the world colorful.
Indeed, freedom is touching the silk like leaves
of olive trees in the forest. Getting children orage juice. Having chairs to
host your visitors. Consequently and briefly, it’s not a worthless value sold
for money. Thus find your way to the freedom promptly if you long for tranquility.
Turgay URGUR
Menfi felsefe fasid çıkarımlarımı ile kendi kendisini çıkmaza sıkıştırınca; çareyi ya dini değerlere hakarette ya cinselliği ön plana çıkarmakta ya da kendisini dünyanın adalet mihengi görmekte arar. Biz bunu Godot’u Beklerken de, Demaronda, …. gördük. Zaman içinde bu batılının batıl zakkumlarına dönüştü. İşin kötüsü bu zakkumların tohumları doğuya ve bilhassa İslam topraklarına da saçıldı. Aynı tohumları Tv programlarında, sanal kişilik arayış alanlarında ve günlük dilde görüyoruz.
Mutfakta olmak güzeldir. Elde avuçta ne var ne yok bilirsin. Yarın birileri sorduğunda cevap verebilirsin. Azla da, çokla da övünecek bir yüzün olur. Olanla yetinirsin. Hem kimse seni aymazlıkla da suçlayamaz. Dahası mutfak insana doğal ve gerçek bir vakur katar. Gelen geçen eline bakar. ‘Nasıl yapıyor?’ diye usul usul merak eder. Sorar. Öğrenmek ister. Saygı duyar. Ha … işin yoruculuk tarafı elbette vardır ama iyi(rahat) uyursun. Üstün başın illa ki biraz batar ama ortaya çıkan işin her şeye değeceğini zaten biliyorsundur. Onun için sakınmazsın, elini korkak alıştırmazsın. Acıdan arzulanan bir tat, ekşiden özlenen bir lezzet çıkarırsın. En keyifli yanı ise tüm işin bittikten sonra ‘birilerinin yemesinden’ mutlu olursun. Mutfak insana şükür etmeyi öğretir. Verileni paylaşmayı öğretir. Bir de kendini dinlemeyi…
TURGAY URGUR
Matemin mahremimdir paylaşmam,
Sekrim sensizlik halimdir ayılmam.
Eğitimin sevgiden başka bir yolu yok.
İnsanları zorla bir yerlere götürebilirsiniz, istemedikleri işleri mecburiyetle kabullendirebilirsiniz.
Ama bir kitabın büyüsünü, rakkamların sihirli gücünü, kelimelerin vazgeçilemeyen tutkusunu onlara zorla tattıramazsınız.
Şefkat ve sevgi ile sunulan bilgilere ihtiyacımız var. Klasik, yeni, geleceğe yönelik fark etmez tüm fikirler onlara en içten duygularla verilmelidir.
İnsan neyi özler? Sevgiyi, huzuru, barışı, başarıyı, umudu özler. Bunun en doğru yerlerinden birisi Siz sevgili çalışkan, dürüst ve güzel a...