16 Ocak 2014 Perşembe

Deşifre 2- Beyin tutulması


Takke düşüp kel görününce, birileri bunu fırsat bilip üst versiyonlarına Bediüzzaman’ın Risalelerinden cümlelerle saldırdı. Zaman geçmeden misliyle de karşılık gördüler. Yetmedi birileri utanmadan, sıkılmadan ayetlerle laf yetiştirme dönemine geçti. Yurt içi ve yurt dışındaki ihalelerin dili ticariydi. Lakin görünürde konuşulan dil dini bir litaratüre sahipti.
Yıllarca kendilerinden istenilenlerin kutsal birer emir olduğunu düşünen, gittikleri yerde dinleyicilikten ve figüranlıktan başka bir şey yapmayanların öz-eleştiri yapmasını beklemek için biraz fazla iyimser olmak gerekiyor.
·            *       * 
1. İnsan kardeşim insan…. Senin gibi, benim gibi insan….. Hiyerarşindekileri(!) kutsamana, kusursuz görmene, söylediklerini sorgusuz-sualsiz kabul etmene gerek yok. İnsanlar hata yapabilirler. İnsanların söylediklerini düşünmeden, irdelemeden hayata geçirmemek gerekir. Enaniyet, gurur, firavunlaşmak, tağutlaşmak, şefkat tokatları, şeytanın desiseleri, ihlas hakkında, muhakemat, hiçbir şey okumadın? Bu işler sadece internet gazeteciliğini takip etmekle olmuyor.
·            *       * 
2. Gazeteleriniz apartman kapılarında çöp olurken, güneşten sararıp, solup giderken; bu ülkede herkes(sağcısı-solcusu) size ‘yazıktır’, ‘günahtır’ ve ‘israftır’ dedi. Ama eleştiri ve gerçek manada dinleme kültürünüz olmadığı için yıllarca bunlara gözlerinizi kapattınız. Adeta beyin tutulması yaşadınız. Bu işin sana göresi bana göresi yok. İsraf haramdır.
3. Teröristi gazetenizde yazarlarınız ‘gerilla’ ve ‘militan’ yaptı. İsteyene arviş verebilirim. Nasılsa gazete okunmuyor. Ne yazsak olur dediniz. İşinize geldiği gibi hoşgörü dağıttınız. Kendiniz okumadınız, okuyanı ve eleştireni de günahkar buldunuz. Siz bunları yazarken ayda 15-20 şehit haberi geliyordu.
4. Basit olmayın. Kimsenin hırsızı savunduğu falan yok. Elinize-yüzünüze bulaştırdınız ama devlette işler kendi aranızdaki ilişkiler gibi olmuyor. Milli menfaatler ve ülkemizin geleceği sizin algıladığınız gibi değil.  
5. Önceden de yazdım; hiç işi kalmamış gibi iki tane yazarınız tam 26 gün gazetenizde “İslamcılığın bittiğini” tartıştı. Utanmadan, sıkılmadan yıllarca onları destekleyen kitlelere saygısızlık yaptılar. En sonunda yine vicdanlı ve biraz insaflı yazarınız işin ucu Said Nursi’ye dayandırılınca; “el insaf” dedi. Ve gazetede yapılan edepsizliği vurguladı.
6. Memlekette herkes et yiyormuş gibi televizyon kanalınız saçma sapan ‘kebapçı programları’ yaptı.
7. Bunları yazıp çizmek insanı dinden çıkarmıyor. Dinimiz bize istişare şuurunu tavsiye ediyor.
8. Kimseye hakaret ettiğimiz falan yok. Tarzımızda değildir. Lakin beynimizi de kimseye kiraya vermedik.  
*             *                   *
İnşaallah bundan sonrası normalleşme adına hayırlara vesile olur. Toplum sayenizde insanların gerçek yüzünü daha iyi gördü.  
Dua ile, hayır dua ile,

Turgay Urgur

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ANAHTAR GENÇLERİMİZDE

       Gençler, öğrencilerimiz, çocuklarımız şüphesiz hepimiz için en büyük değere sahip. Şehirlerimizi, sokaklarımızı, çarşılarımızı, okull...