23 Ocak 2024 Salı

Sanayi

Ellerim yağlı,

Yüreğim paslı,

Gözlerimde yanık yağın acısı,

Kulaklarımda çekiç tıngırtısı.


En çok acıktığımda aklıma geliyorsun,

Her gün olsa da yine tostu seviyorsun. 

Hava karardıkça kararsın,

Bir türlü bitmiyor gün,

Bir türlü gitmiyor 'o' gün.

İş bitmiyor. 


Yoruldum. 

Demir soğuk, 

En çok yorulduğumda aklıma geliyorsun,

Yoruldum ama burası bana 'Yorulmaya hakkın yok!' diyor. 

Ve yorgunluk her türlü uykuya ipotek koyuyor. 

Hadi yorulmaya hakkım yok diyelim,

Seni aklıma getirmeye de mi hakkım yok.   


Gözümü almıyor artık kaynak,

Garip acılara alıştırıyor çapak,

Rüya görmeyi unut diyorlar,

Gerçekler ise burada haftalık veriliyor. 


Burada beyazlar en zayıf düşman, 

Kara kapkara hayaller,

Ama 'O kara hayalleri sahte beyazlara tercih etme!' diyorlar. 

Çünkü burada hayal demek emek demek,

Emek vermediğin hiç bir şey senin olmuyor. 

Emeğinin azını almak tüm dengelerini bozuyor,

Fazlası ise boğazına çok erken duruyor. 

Onun için herkes sadece emeğinin tam karşılığını istiyor. 

Götüre bir hak anlayışı var. Lakin işe yarıyor.  


Küfür etmeyi burada öğrendim,

İşe,

Geçmişe,

Ters giden her şeye,

Ağladığım zamanlar çok oldu,

'Ustam iyiliğimi istermiş' herkes bu lafta anlaşmış, 

Gözyaşlarıma yağ, soğuk ve demir tozu bulaşmış, 

Ama burada zerre kadar değeri yok,

Kendinsin. Yalnızsın. Ve öğreniyorsun.    

Anam başlangıçta halime çok üzülüyordu,

Kıyamıyordu.

Ama koltuğumun altındaki ekmeği görünce,

Oğluyla gurur duyuyordu.

Alıştı. 

Yok yok alışmadı. Yıllar geçti alışmadı. Ben alıştım o hala alışmadı.

Çaresizlik ikimize de 'alışmışlık' oynatıyor.


Keşke anam gibi sen de gurur duysaydın,

İki ekmeğe, bir tas çorbaya bir ömür razı olsaydın. 


Dedim ya... burada hayal demek emek demek,

Emek vermediğin hiç bir şey senin olmuyor, 

Ve insan emek verdiğini kimseyle paylaşmıyor. 

Ama illaki sanayi çarşıya uymuyor,

Çünkü sana verdiğim emekler bir ömürdür karşılık bulmuyor. 


Kepenkler bir bir iniyor,

Tanıdığı olan arabaya biniyor,

Olmayan kendi başına köyün yolunu tutuyor. 

Kalan kilometreler bile duymuş gibi;

Senin yorulmaya hakkın yok diyor. 

Ağlama! Sabah dükkan ilk seni bekliyor. 


( Onuruyla, alnının teriyle, gece gündüz bitmeyen emeği ile çalışan tüm Sanayi Esnafı kardeşlerime selam olsun, bu yazı onlara benden bir hediye olsun.) 


TURGAY URGUR 

 



 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ANAHTAR GENÇLERİMİZDE

       Gençler, öğrencilerimiz, çocuklarımız şüphesiz hepimiz için en büyük değere sahip. Şehirlerimizi, sokaklarımızı, çarşılarımızı, okull...