17 Mayıs 2016 Salı

ULAK (3)


Ahmet uyandı. Dün gece ve önceki geceler çok yorucuydu. Düşünce idrakini zorlamış ve başa dönüşler başlı başına bir umutsuzluk girdabı oluşturmuştu. Yolun yarısındaydı. Devamını tek başına yürüyecekti.

Sabahın ilk ışıklarıyla kitabını araladı. ‘Hayat’ kelimesini gördü.

Hayat bir varlığa girdiği vakit onu cüzden alıp bir süreye kadar küllde gezdirir. İnsana tek ‘bir’ fırsat verilir.

Ona denir ki: gözlerini aç ve şu muhteşem kâinatı seyret. Seyret ki bu kâinatın sahibini tanı. Tanı ki O’na hürmet et. O’na hürmet et ki O’nun daimi saraylarına layık ol. Ol ki gerçek değerini bul. Bul ki aşkı tat.

Hayatın içinde O’nu tanımak için O’nun İsimlerinin birden çok dalı vardır. İnsan hangi dala tutunsa felaha erer. Ferd, Hay, Kayyum, Hakem, Adl ve Kuddüs O’nun İsimlerindendir.

Şimdi gel ey fani, gel ey aciz, gel ey fakir. Gücünün yokluğunu, arzularının ise sonsuzluğunu, idrakinin kıtlığını, imtihanının ise zorluğunu hala anlamadın mı? Ömrün bittiğini, firakın yaklaştığını ve geçici olan her şeyin boşluğunu henüz anlamadın mı? İşin, stresin, kazanmanın ve boş münakaşaların seni oyaladığını daha bilmedin mi?

Eğer içinde bir parça feraset kaldıysa; kendine günlük bir zikir bul ve hem kalbin huzura ersin hem de şuurun safileşsin. Doğru bir fikir bul ve hem hayatın istikamete girsin hem de ziyan olmasın. Son olarak da bitmez bir şükür bul, kanaatın rahmeti ile varlığın bereketlensin.

O ne güzel vekildir.

Bu dünyadan ne Ulaklar geçti! Her birisi çığlık çığlığa O’nu anlattı. Onlara ses verelim. Tövbe kapısından girelim ve terhisat zamanına kadar sabırla bekleyelim. Allah sabredenlerle birliktedir.


Ahmet ‘Haydi Bismillah.’ Dedi ve tekrar yola çıktı.  

Turgay URGUR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ANAHTAR GENÇLERİMİZDE

       Gençler, öğrencilerimiz, çocuklarımız şüphesiz hepimiz için en büyük değere sahip. Şehirlerimizi, sokaklarımızı, çarşılarımızı, okull...